Kurucaşile'den Avrupa'ya Yat

Bartın'ın turistik ilçesi Kurucaşile, Avrupa'nın bir çok önemli kentine yat ithal ediyor. İspanya, Yunanistan, İtalya ve Amerika gibi ülkelere yat ithal eden Kurucaşileli ustalar, babadan oğula geçen mesleğin teknolojiye yenik düştüğünü söyledi. Teknoloji ile yapılan ürünlere rağmen eskiden ayak testeresi ve el keseri ile 300-400 tonluk ağaçların kesildiğini belirten ahşap yat ustası Hasan Büyükböcek, yılda 8 kayık yaptıklarını ifade etti. Büyükböcek, 30 senedir bu mesleği yaptığını belirterek şöyle konuştu: "Şimdi çocuklarım öğrendi. Ben yine yanlarındayım, onlara yardımcı oluyorum. Yılda 8

kayık yapıyoruz. 10 tane marangoz arkadaşımız var. Yaklaşık 50 kişi bu işten para kazanıyor. Bu mesleği yapmaktan memnunuz. Yalnız biraz işyerimiz bozuk. İleride sanayi sitesi yapılırsa bu meslek devam eder. Tekneleri kestane ağacından yapıyoruz. Boyuna göre 8 metre bir kayığı 15 gün de teslim ediyoruz. Ancak boyası falan yapılırsa 1,5 ay sürüyor"

Kurucaşile Belediye Başkanı Mehmet Zihni Sayın, babadan oğula geçen mesleğin ilçeyi önemli bir merkez haline getirdiğini ifade etti. İlçelerinde ahşap tekneciliğin 400-500 yıl öncesine dayandığını belirten Sayın, şunları söyledi: "Karadeniz'in yükünü burada yapılan çektirmeler çekmiştir. En son 1970 yılında Kapısuyu iskelesinde yapılan çektirme son halini almıştır. Daha sonra saç tekneler ekonomik olarak daha uygun olduğu için ahşap teknenin ömrünü çektirme olarak tamamlamıştır. Zaten çektirmelerin en son kullanımı İstanbul'da Tekel fabrikalarında dağıtımlarla bitmiştir. İlçemizde tekne, motor yat, gulet gibi çeşitli indirmelerle devam etmektedir. Bu sektör babadan oğula gelmektedir. Aynı zamanda ilçemizdeki tersanelerde bu işten çok aile geçimini sağlamaktadır. Neden Kurucaşile? Batı Karadeniz'in en hırçın dalgaları bu yöremizde olur. Ustalarımızda yöreye ve dalgalara uygun tekne yaptıkları için bütün denizler mukavimdir. Bu yüzden Kurucaşile bir marka olmuştur. Ustalarımız bu konuda uzmandır. Geleneksel olarak geldiği için resimdekinin aynısını çıkarırlar. Ancak proje olarak okuyamıyorlar. Kurucaşile'de okulu olduktan sonra bu iş daha da gelişecektir. Yılda tahmini 150 adet ufaklı ve büyüklü imalat yapılmaktadır. Yurt dışına oldukça fazla ihracat yapılmaktadır. Avrupa'dan siparişler alıyoruz. Avrupa'da kriz dönemi de başlayınca siparişler azaldı."

Yıllardır tekne yapımıyla uğraşan tekne ustası Ali Büyükböcek ise, sözlerini şöyle tamamladı: "Biz 40 sene önceden çektirme yapardık. Bu işe çektirmecilikten başladım. 300-400 tonluk ağaçlar vardı. Onları balta kesemezdi. Şimdiki yapılan çektirmelerin en büyük ağacı bizim en küçük ağaçlarımızdı. 500 ton ağırlığında olan bir kayık o kadar da ağaç giderdi. Balta keseri, ayak keseri, el keseri, hep bunlarla yapıldı. Elektrikli hiçbir malzeme olmadan yapılırdı. 1963 ve 1964 yıllarında çektirmeler iptal edildi. Ondan sonra kayık yapımına başladık. 30 sene kayık yapma işini sürdürdüm. Ondan sonra çocuklarım yetişti. Onlar bu işi yapmaya başladı. Şimdi her kolaylık var. Her şey elektrikli aletle

yapılıyor. Bunlar kayıkların yapımında kolaylık sağlar. Biz çok zorluklar içinde yaptık. Eskilerde bir tekneyi el yapımı ile olduğu için 20 gün gibi bir sürede çıkartırdık. Büyüklüğüne göre fark ediyordu. Şimdi ise 15 gün içinde bir tekne yapılır."