Konuşmasını yüzerek geliştirdi

 Eskişehir'de yaşayan 6 yaşındaki down sendromlu Erim Yalçın, yaklaşık iki yıldır devam ettiği yüzme eğitimi sayesinde cümle kurmaya ve daha iyi konuşmaya başladı.

Anne Suna Yalçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki çocuğundan biri Erim'in down sendromlu olduğunu söyledi. Down sendromlu olduğu için Erim'in sürekli eğitim gördüğünü belirten Yalçın, konuşması için onu dil terapisine götürdüklerini kaydetti.

Down sendromlu çocukların, konuşmanın gecikmesi ve tekrarlamalı konuşma gibi başlıca sorunlar yaşadıklarını anlatan Yalçın, "Down sendromlu çocukların 3 yaşında konuşanı da daha erken konuşanı da hiç konuşamayanı da var" ifadelerini kullandı.

Yaklaşık iki yıl önce Erim'in yüzme kursuna başladığını aktaran Yalçın, şöyle konuştu:
"Erim doğduğunda eğitimi başladı ama eğitiminde tıkandığı noktalar oluyor. Eğitiminin tıkandığı noktada çocuğum 'kendini daha hissetsin' diye havuza geldik. Bir şeyleri sevdiği zaman daha güzel yapıyor ve bu onu gerçekten tetikliyor. Konuşmasını, gün içinde yaptığı etkinlikleri olumlu etkiliyor, hayatı daha kolaylaştırıyor. Kelimelerin bittiği yerde, yüzme sayesinde birçok şeyi yapabilir hale geldi. Anne-babadan sonra ilk kelimesi 'havuz' oldu."

Erim'in konuşmasında havuzla olumlu katkı sağlandığına dikkati çeken Yalçın, şöyle devam etti:
"Yüzme Erim'in konuşmasını tetikledi, birçok kelimeyi havuza gidebilmek için öğrenmeye başladı. Burada enerjisini çok güzel şekilde atıyor eve gittiğinde daha sakin oluyor, ödevlerini yapıyor. Havuz bütün kaslarını çalıştırıyor, artık yemeğini kendi yiyebiliyor, kendine güveni geldi. İlk başta havlusunu, mayosunu göstererek anlatmaya çalışıyordu gitmek istediğini, şimdiyse ifade edebiliyor. Havuza gidelim dediğimizde gidip eşyalarını kendisini hazırlıyor. Bunlar bizim için büyük bir başarı"

Eskişehir Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Yüzme Antrenörü Fahri Efe ise, Erim'in artık yüzmeye, öğrenmeye başladığını, herhangi bir malzeme kullanmadan çalışabildiğini kaydetti.

Erim'deki gelişmenin kendisini mutlu ettiğini ifade eden Efe, "Erim buraya ilk geldiğinde uyum sağlamakta biraz zorlandı, aşırı tepkiler verdi. Zaman içerisinde bu davranışları değişti. Şimdi ise bizimle daha uyumlu zevk alarak çalışıyoruz. Zamanla bazı kelimeleri ve düşündüklerini bize daha net ifade etmeye başladı. Buradaki çalışmamızın faydalı olduğunu gözlemledik" dedi.

Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİLKOM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Bülent Toğram ise dil ve konuşma terapisi alanında çalışma yaptıklarını söyledi.

Sosyal aktivitelerin ve sosyal ortamların çocukların gelişimini açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Toğram, normal gelişim gösteren çocukların dışında, akranlarına göre her alandaki gelişiminde sıkıntı olan down sendromlu çocuklarda sosyal aktivitelerin ve ortamların daha da önemli olduğunu ifade etti.

Çocukların dilini geliştirebilmesi için sosyal ortamlara ihtiyacı olduğunu belirten Toğram, şu ifadeleri kullandı:
"Down sendromlu çocuklarda sosyal çevre çok çok önemli çünkü hayata ilişkin bilgiyi edinebilmek için bir çok ortamda bulunması gerekiyor, bir çok aktivite yapması gerekiyor. Birçok kişiyle iletişim etkileşim halinde olması gerekiyor. Down sendromlu çocuklar, ilgileri doğrultusunda bir aktiviteyle ilgilendiklerinde motivasyonları daha çok artacaktır. Çünkü ilgilendiği konuyla ilgili daha fazla bilgi toplamaya çalışıp, daha fazla konuşma ihtiyacı duyacak. Bu açıdan çok çok önemli"