Saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başlayan törende ilk konuşmayı Türkiye Kıyı Emniyet Genel Müdür Vekili Durmuş Ünüvar yaptı. Ünüvar, Türkiye Cumhuriyeti Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğünün seyir emniyeti, can ve mal güvenliği, deniz kazalarını önleme ve acil müdahale gibi görevlerin yerine getirilmesi adına hazır bulunduğunu dile getirerek, Türkiye ve KKTC arasında kesintisiz iletişim, bilgi ve tecrübe paylaşımının sürdüğünü vurguladı.
7/24 hizmet verebilecek
KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da, KKTC'nin kıyı emniyeti ve gemi kurtarma alanlarında bugün daha güçlü bir konuma geldiğini belirterek, denizlerde her türlü görevi ifa edebilecek güce ulaştığını söyledi. Atakan, Türkiye sayesinde bu alanda 7/24 hizmet verebilecek ve bölgede etkin bir güç olacak KKTC Kıyı Emniyeti'nin aynı zamanda Türk bayrağının denizlerde dalgalanmasını da sağlayacağını kaydetti.
“Mavi Vatan” doktrininin Doğu Akdeniz'de keşfedilen hidrokarbon yataklarıyla daha da önem kazandığını, aynı zamanda TC ve KKTC'nin Adanın yüzde 51'lik kıyı şeridini kontrol eder durumda olduğuna dikkat çeken Atakan, Barbaros Hayrettin Paşa ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın denizlerin önemini belirttiği sözlerine de atıfta bulunarak, Türkçe ve KKTC'nin sarsılmaz birlik ve işbirliğinin devam edeceğine vurgu yaptı. Atakan, 45 yıl önce Barış Harekâtında bulunmuş ve ikinci harekâtta da bulunmuş ve “Kıbrıs Gazisi” unvanı almış Murat Çelik'i gemi kaptanı olarak yeniden Adada görmekten mutlu olduğunu ve Kıbrıs Türk halkı adına kendisine şükran ve minnet sunduğunu belirtti.
Turhan: “Akdeniz'de bize sorabilecekleri bir hesap yok”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, denizlerin insanlık tarihindeki önemine değinerek başladığı konuşmasında, artık ülkelerin karadaki potansiyel kadar denizlere de yöneldiğini, en yakın örneğininse Doğu Akdeniz'de yaşandığını aktardı. Turhan, KKTC'de denizciliği daha ileriye götürmek için KKTC ile çeşitli projeler yapıldığını, 25 KKTC vatandaşından birinin amatör denizci olmasını istediklerini belirtti. Girne ve Gazimağusa'daki gemi arama-kurtarma çalışmalarının yakın zamanda Karpaz'da da başlayacağı bilgisini veren Turhan, karayolları konusunda TC'de yakalanan başarının aynısını KKTC'de de başarmak istediklerini, dijital dönüşümün aynısını burada da gerçekleştirmek ve posta alanında da ortak başarıyı yakalamak hedefinde olduklarını vurguladı.
"Rum Kesiminin çabaları sonuca ulaşamayacak "
Turhan ayrıca Doğu Akdeniz'in bir gerginlik ortamına dönüşmemesi adına Türkiye ve KKTC'nin her türlü iyi niyeti gösterdiğini, Rum Yönetiminin tek yanlı adımları karşısında gerekli uyarıları yaptığının da altını çizdi. Turan, Türk tarafının hidrokarbon konusundaki yapıcı önerilerini reddeden, Kıbrıs'ta çözümü istemeyen ve Kıbrıs Türk tarafına verdiği sözleri tutmayanların sorabileceği hiçbir hesap bulunmadığını kaydetti. “Gemi Kurtaran” römorkörünün Kıbrıs etrafında meydana gelen deniz kazalarına müdahale edeceğini, hem de lojistik destek amaçlı kullanılacağını kaydeden Turhan, Rum Kesimi ve destekçilerinin beyhude çabalarının sonuca ulaşamayacağını söyledi.
"Türkiye'nin çabaları moral ve motivasyon sağlıyor"
KKTC Başbakan Ersin Tatar, Barış Harekâtının 45'inci yıldönümünde yapılan konuşma ve değerlendirmelerde, KKTC'yi sahiplenme, KKTC'ye destek ve katkı yönündeki söylemler, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın, “KKTC'ye desteklerin devam edeceği” yönündeki ifadelerin, kendilerine güç, KKTC'yi sahiplenme ve daha iyi bir noktaya götürme yönündeki çabalara da moral ve motivasyon sağladığını vurguladı.
“KKTC daha da güçlenecek”
KKTC'nin içinde bulunduğu coğrafyanın, büyük bir potansiyele sahip olduğunu ancak, buna rağmen ülkede bir yılgınlık olduğunu dile getiren Tatar, KKTC ve Anavatan Türkiye'nin iş birliğinin önemine vurgu yaptı. “KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti'nin, Doğu Akdeniz'de yapacağı yatırımlar ve bu gemilerle, hâkimiyetimizi ve bu bölgedeki egemenlik haklarımızı haykırarak dünyaya mesajımızı veriyoruz. Çok değerli bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu çalışmalar, bu coğrafyaya, bu değere sahip çıkma adına yapılacaktır” diyen Tatar, KKTC'nin bu çalışmalarla daha da güçleneceğini vurguladı.
20 Temmuz'un, 45'inci yılında, Barış Harekâtının ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha vurgulamak istediğini dile getiren Tatar, Kıbrıs Türk halkının harekattan sonra devletini kurarak, yoluna devam ettiğini söyledi. Tatar, son aylarda Anavatan Türkiye'nin, bölgedeki iddiaları, arama, çıkarma çalışmalarını arttırarak devam ettirdiğine işaret ederek, “Bu bölgedeki hak, yetki ve iddialarımızı güçlü Türkiye'mizin desteğiyle dünyaya duyurmak konum ve pozisyon almak ve KKTC'yi güçlendirmek, en büyük görevimizdir. Kıbrıs Türkü bunun için yaşadı, KKTC bunun için kuruldu” diye konuştu. KKTC'yi güçlendirerek, arzu edilen refah noktasına ulaştıracaklarını dile getiren Tatar, Türkiye ve KKTC'nin bölgedeki iddia ve haklarını da korumak için çalışacaklarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Gemi Kurtaran” römorkörünün KKTC Kıyı Emniyetinde görevlendirilmesi töreninde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, seyir emniyetini artırma ve denizleri her türlü olumsuzluktan korumaya yönelik her türlü kapasitesi bulunan römorkörün, Türk Bayrağıyla hayırlı görevler ifa edeceğine dair inancını belirtti. Fuat Oktay, sivil denizciliğin, Türkiye'nin karasuları ve uluslararası sularda, arama kurtarma ve deniz kirliliğini önlemeye yönelik faaliyetlerini ayırım göstermeksizin yerine getirdiğini dile getirdi. Oktay, sivil denizcilik dışında Türk Deniz Kuvvetlerinin de Akdeniz Kalkanı gibi Doğu Akdeniz'de, deniz güvenliğinin sağlanması ve uluslararası hukuktan doğan hak ve menfaatlerin korunması çalışmalarına kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.
Bölgede yaşanan gelişmeler ve deniz yetki alanlarında son dönemde hızla değişen güvenlik dengeleri, deniz kuvvetlerinin caydırıcılık gücünün daha da ileriye taşınmasını gerekli kıldığını kaydeden Fuat Oktay, “Milli maksatlarla Doğu Akdeniz'de bulunan araştırma gemilerine ve sondaj platformlarına her türlü koruma destek ve refakat faaliyetlerini çelikten irademizle sürdürmekteyiz.” diye konuştu.
Türk denizcilerinin, Ege ve Doğu Akdeniz'de, Türkiye ve KKTC'nin haklarının güvencesi, uluslararası ve garanti ve ittifak antlaşmaları kapsamında barış ve güvenliğinin de teminatı olduğunu ifade eden Oktay, “Türkiye olarak her zaman Doğu Akdeniz'in bir barış denizi haline gelmesini, bunun için de doğal kaynakların adil bir şekilde çıkartılması ve paylaşılması gerektiğini her zaman savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi, Antalya Körfeziyle sınırlamaya niyetlenenler bilmelidir ki, kıta sahanlığımızda arama ve çıkama faaliyetlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Ülkemiz hem kendi hakları hem de Kıbrıslı Türklerin haklarını bundan önce olduğu gibi bundan sonra da en güçlü şekilde korumaya devam edecektir” dedi.
“KKTC'nin, liman altyapısı ve deniz kullanımı ne kadar güçlü olursa, egemenliği de aynı oranda kuvvetli olur”
Denizlerin önemine vurgu yaparak, denizcilik sektörünün gelişmesine ve denizlerde operasyonelliğin artmasına büyük önem verdiklerini kaydeden Oktay, Akdeniz'de önemli stratejik bir konuma sahip olan KKTC'nin, liman altyapısı ve deniz kullanımı ne kadar güçlü olursa, egemenliğinin de aynı oranda kuvvetli olacağını ifade etti.
Kıbrıs'ta 2023'e kadar 20 bini aşkın amatör denizci hedefi
KKTC'de amatör denizciliği geliştirme ve 2023'e kadar 20 bini aşkın amatör denizci kazandırmayı hedeflediklerini de dile getiren Oktay, KKTC'ye açık deniz lojistik desteklerini, yeni limanlar ekleyerek yaygınlaştıracak ve gemi trafik hizmetlerini çok daha etkin halde getireceklerini dile getirdi. Oktay, denizcilik sektöründeki gelişmelerin KKTC'ye sağlayacağı güvenlik ve ekonomik yöndeki katkıları göz önünde bulundurarak, denizcilik alanında, Türkiye'nin sahip olduğu bilgi birikimi ve potansiyeli Kıbrıslı Türklerle paylaşmaya devam edeceklerini kaydetti.
KKTC'nin deniz egemenliği gelişecek
Fuat Oktay, Kıyı emniyeti ve gemi kurtarma göreviyle, bugünden itibaren KKTC'ye tahsis edilen Gemi Kurtaran römorkörü ve kıyı emniyeti sayesinde, Doğu Akdeniz'de faaliyet gösteren sondaj gemileri Fatih ve Yavuz ile sismik araştırma platformlarının faaliyetlerini yaparken gözlerinin arkada kalmayacağını dile getirdi. Römorkörün, açık deniz lojistik destek ve gemi kurtarma faaliyetlerinde KKTC'nin deniz egemenliği ve denizcilik faaliyetlerinin gelişmesine önemli kaktı sağlayacağına inanç belirtti.
Konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı, gemi gezildi ve kokteyle geçildi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.