Transbosphor Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Mustafa Can, kabotajın Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı'nı denizde taçlandırdığına dikkat çekerek, “Tam bağımsız Türkiye için kabotaj hakkı, tek bir harfi bile değiştirilemeyecek kadar önemlidir” dedi.
Denizde egemen olmayan kaybeder
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 1 Temmuz 1926’da kabul edilen ve yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türk Ulusu’nun denizlerinde de egemenlik hakkı kazandığını ve bu tarihi “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı" olarak kutlamaya başladığını hatırlatan Can, “Böylece akarsularda, göllerde, Marmara denizi, Türk Boğazları, bütün kara sularında, körfez, liman, koy ve benzeri yerlerde tam bir Türk hakimiyeti kuruldu. Kabotaj Kanunu, benim denizlerim demektir” diye konuştu. Kabotaj Kanunu ile dalgıçlık, kılavuzluk, zabitlik, tayfalık ve benzeri mesleklerin de Türklere ait olduğunu belirten Can, yabancı gemilerin yalnız Türk limanlarıyla yabancı ülkelerin limanları arasında insan ve yük taşıyabileceğine dikkat çekti.
Toprak gemi Anadolu
Türkiye’nin ABD’in Kıbrıs Barış Harekatı sırasındaki ambargosu ve sonraki yıllarda TCG Muavenet gemimizi vurmasının ardından denizde millileşme hamlelerine başladığını hatırlatan Can, “Bugün Mavi Vatan olarak adlandırdığımız Türk denizleri, hakimiyetimiz ve savunmamızın uç sınırlarını belirler. Mavi Vatan’ın güçlü olması, toprak gemi Anadolu’nun güçlü olmasının ilk şartıdır” dedi.
Kabotaj milli sanayiyi destekler
Kabotaj Kanunu’nun Türk gemi sanayinin de özgüvenini sağlandığını belirten Can, “Ard arda gemiler, feribotlar yapılmaya başlandı. Devletin desteği ve gözetiminde başlayan fakat sonradan duraklayan Türk gemi sanayinin de dünyada hak ettiği yeri alması için tüm paydaşların ellerinden geleni yapması gerekiyor” dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.