İMEAK DTO Meclis Toplantısı Yapıldı

Toplantı, geçtiğimiz Pazar günü hayatını kaybeden ve Çarşamba günü toprağa verilen Türk denizcilik sektörünün duayen ismi Suay Umut için 1 dakikalık Saygı Duruşu’nun ardından başlandı.

Toplantıya THY Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM-Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı konuk oldu. Meclis Toplantısı öncesi Hizmet İhracatçıları Birliği ile ilgili katılımcılara bir sunum yapıldı. Sunum sonrası konuşan THY Yönetim Kurulu Başkanı ve TİM-Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, birlikte hareket etmenin önemine vurgu yaptı.

Teknolojinin önemine dikkat çeken Aycı, “Dünyada en riskli kapılardan birisi nerede? En riskli görülen kapı, gümrük kapısı olarak bakıldığında Meksika-Amerika sınırı. Bir tarafta dünyanın en gelişmiş ekonomisi öbür tarafta da üretim konusunda iş gücü maliyetlerinin düşüklüğünden dolayı üretim yapılıp yine o pazara üretim alınabilecek ama aynı zamanda dünyanın göçmen bakımından, kaçak mallar bakımından en ciddi risk taşıyan kapısıdır. Dünyanın en risk taşıyan kapısından 12 bin-13 bin arası araç geçiyor yani kamyon, tır sayısı 12 bin-13 bin geçiyor. Kapıkuleye gelelim. Dibimizde Avrupa Birliği var. Öyle mi? İhracat yapmaya çalışıyoruz değil mi? Bunu alabilecek en yakın Pazar Avrupa Birliği değil mi? Gümrük Birliğimiz yok mu? Biz günde kaç tane geçirebiliyoruz? 600-700’lerde idi. Şimdi ham olsun, binlere geldi. Ama bizim talebimiz günde en az 2 bin kamyon geçirmek istiyoruz. Öyle bir altyapı kurmamız lazım ki, bizim de bir gün 10 bin-12 bin arası Kapıkule’ye getirmemiz lazım. Kapıkule dışındaki diğer gümrük kapılarımızı da elektronik altyapısıyla, denetim altyapısıyla hizmet ihracatının kolaylaştırılması bakımından verilen hizmet kalitesi, örneğin bir tarafta yakıt alacaklar bir taraftan geçmek için bazıları kontrollere girecekler, ağırlık tespitleri yapılacak, evrak tespitleri var vs. Ama bütün dünyada bunları artık çok hızlı yapabilen sistemler mevcut. Ne ile? Teknoloji ile” dedi.

Aycı, “Bütün dünyada geçmişte iş gücünün önemini hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama bugün gelinen dünyada iş gücünden daha da önemli bir faktör var ki, artık ürünün tasarlanması ve bunun bütün dünyaya dağıtılması. Yani lojistik ve taşımacılık sektörü, ulaştırma bugün bütün dünyadaki teknolojiyle beraber bu işin bir diğer en önemli ayağı. Biz bundan bahsediyorsak da şüphesiz bunun adresi ve yeri bizim Deniz Ticaret Odamızdır. Dolayısıyla şunu söylemek isterim, Salih Zeki Bey (Salih Zeki Çakır) sağ olsun, sizin adınıza temsilen Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nda bulunmakta. Komite Başkanı olarak da kendisi bizi, sizin davetliniz olarak davet ettiler. Biz de geldik. Amacımız, size hizmet sektörünün önemini, Hizmet İhracatçıları Birliği ile birleştiği takdirde bizim içimizde olduğu takdirde, hani malum, birlikten kuvvet doğar prensibiyle bir araya geldiğimizde ve aynı noktaya damladığımızda nasıl birlikte çeliği deleceğimizi, nasıl dünya pazarında birlikte tutunacağımızı, nasıl yeni pazarlar açacağımızı, nasıl firmalarımızla birlikte Hizmet İhracatçıları Birliği altında beraberce çalıştığımızda birlikte yeni ufuklar bulmak üzere nasıl birlikte beyin fırtınaları yapacağımızı, sektörel anlamda bizi geliştirecek gerek sektörün diğer kuruluşlarıyla gerek Ankara’yla hükümetimizle olan diyalogumuzla ufuk açıcı adımların atılması hususunda sektör adına görüşlerimizi kuvvetli bir şekilde iletebileceğimiz elimizde bir kaynak olduğunu ifade etmek isterim” dedi.

Eğitimin önemine de değinen Aycı, “Bu kanalı birlikte kullandığımızda, bu kanalı birlikte büyüttüğümüzde, bu köptüyü birlikte kurduğumuzda, biz birlikte olduğumuzda neleri başarabileceğimizin en küçük örneklerinden bir tanesini huzurunuzda eğitim sektörümüzle ifade etmek isteyeceğim. Eğitimle ilgili nerede bir karar alıcı görsek artık bunun lobisini yapmadan duramıyoruz. Hepimizin başındaki şuydu: Yurtdışından öğrenci getirme, üniveristelerimiz son 20-30 yıldır çok büyüdü. İnanılmaz bir büyüme kaydetti. Rahmetli Özal’dan (Turgut Özal) bu yana atılan adımlar, sayın cumhurbaşkanımızın yine liderliğinde oluşan yeni üniveristelerle ilgili atılan adımlar bugünlere getirdi bizi. Çok ciddi bir üniveriste kapasitemiz var bizim. Bu eğitim kurumlarımızın da sadece içerden üniversiteye öğrenci almak suretiyle yaşaması, başarılı olması ve dünyada rekabet etmesi bize kafi gelmiyordu. Artık bütün dünyada da çok ciddi pay alınması gereken bir eğitim pastası var ve uluslararası öğrenci trafiği var. Bu trafikten de pay almamız gerekiyor ve adeta bir eğitim turizimi var. Öyle bir şey oluyor ki, bu insanları ülkemize getirip eğitim kurumlarınıza aldıktan sonra bu insanlar okulu bitirdiklerinde bir miktar sizin ülkenizde kalıp sizin kurumlarınızda, sizin şirketlerinizde çalışmaya başlıyor. Kendi ülkelerine döndükten sonra da adeta sizin ülkenizin, sizin şirketinizin, sizin mal ve hizmetlerinizin oradaki büyükelçileri haline dönüşüyorlar. Sizin ülkenizden eğitim aldığından, dilinizi öğrendiğinden dolayı da ticaret yapmaya kalktığında, iş yapmaya kaltığında da yüzü hep sizin ülkenize dönük size müzahir insanlar üretiyorsunuz. Düşünebiliyor musunuz? Hem bir yandan o ülkelerle çok güçlü bağlar üretiyorsunuz hem de bir yandan adeta o ülkelerde kendinize yeni pazarlar üretip bu pazarlarda sizi temsil edecek insanları yetiştirmiş oluyorsunuz. Kendi kafa yapınızla, kendi kültürünüzle, kendi dünyaya bakışınızla onları tanıştırıp onları bununla mücezzeh hale getiriyorsunuz. Bu bakımdan eğitim sektörümüzün olmazsa olmazlarından bir tanesi olarak gördüğümüz uluslararası öğrenci kontenjanları konusundaki sıkıntımızı nasıl aşacağız diye eğitim komisyonumuz bizi dertlendirdi. Bu dertlerin peşinden koştuk. Bu konudaki karar alıcılarımızı, hükümetimizi, sağ olsunlar, bizi dinlediler, Yönetim Kurulumuzu dinlediler. Her ortamda birlikte dile getirdik. Gerek YÖK başkanımız gerek Milli Eğitim Bakanımız gerek Hazine ve Maliye Bakanımız gerekse sayın cumhurbaşkanımızın destekleri oldu. Sınırlar kalktı. Şu anda yabancı öğrenci kontenjanı noktasında Tıp ve Diş Hekimliği Fakülteleri hariç, burası özel fakületeler malum, buralarda bizim kontenjanımız bizim ülke olarak daha fazla insan yetiştirmeye ihtiyacımız var. Burayı hariç tutarak bunun dışında kalan tüm alanlar açıldı. Şimdi kararnamesi de geliyor. Bu bakımdan Hizmet İhracatçıları Birliği olarak beraber, Mayıs ayından (2018) bu yana 1 yıl içerisinde pekçok sektörle ilgili küçük küçük adımlar atmaya çalıştık. Ama eğitimin ana sorunlarının birinin çözülmesinde Hizmet İhracatçıları Birliği sessiz sedasız düşük profil çalışarak işi bitirdik. Ankara’ya da müteşekkiriz, hükümetimize de müteşekkiriz, bu kararı alanlara müşetekkiriz, YÖK başkanımızın bu konudaki çabasına da müşekkiriz” ifadelerini kullandı.

Aycı’nın konuşması sonrasında günün anısına İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır tarafından plaket takdimi yapıldı.

UBM Fuarlar Direktörü Esin Aslıhan Göksel, 2-5 Nisan 2019 tarihleri Tuzla Viaport Marina'da düzenlenen 15. Exposhipping Expomaritt İstanbul Uluslararası Denizcilik Fuar ve Konferansı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Fuara 56 ülkeden 795 markayla katılım sağlandığına dikkat çeken Göksel, fuarı bu yıl 5 bin 961 kişinin ziyaret ettiğini söyledi.

Kaptan Semih Dinçel, Navlun Piyasası hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Ardından Nisan ayı faaliyetlerinin sunumu gerçekleştirildi. Nisan 2018-Nisan 2019 arası İMEK Deniz Ticaret Odası’nın yeni yönetiminin faaliyetlerinin sunumu gerçekleştirildi. Meclis Üyesi Yılmaz Ulusoy’un yerine Meclis Üyesi olarak Mehmet Yılmaz Ulusoy'un; Abbas Kolçalar’ın yerine ise Serdar Akdemir’in Meclis Üyesi olarak katıldığı katılımcılarla paylaşıldı.

İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, konuşmasında;

Ziya Kalkavan Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nin yeni sınav kitapçığında yer aldığına söyleyen Kıran, “İTÜ Rektörümüz Mehmet Karaca hocamız bizim talebimiz üzerine burada bir sunum yaptı. Ziya Kalkavan Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’yle ilgili birtakım duyumlarımız vardı. O duyumların ne kadar doğru olup olmadığı konusunda endişelerimiz vardı. Onlarla ilgili sorularımızı yanıtlamak, bilmediklerimizi anlatmak için kendisini davet etmiştik. Hakikaten duyuyoruz ki, çabalarımız sonuç verdi. Önceki gün yayınlanan yeni sınav kitapçığında Ziya Kalkavan Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’ni biz tekrar sınav kitapçığında gördük. Dolayısyla kendisine buradan teşekkür ediyorum İTÜ Rektörümüz Mehmet Karaca hocamıza. 1927’den bu yana denizcilikte çok önemli bir mekan olan Ziya Kalkavan Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi, çünkü kimi zaman lise olmuş kimi zaman üniversite olmuş ama hep denizcilik eğitimi verilen bir yer olmuş. İnşallah, bundan sonra da bu şekilde hayata devam eder ve gelecek nesilleri denizci olarak yetiştirilmesine vesile olur” dedi.

Geçtiğimiz haftalarda GİSBİR’in tarafından düzenlenen Mare Forum’a katılan IMO Genel Sekreteri Kitack Lim’in ziyaretine de değinen Kıran, “Geçtiğimiz ayın bence en önemli faaliyetlerinden birisi GİSBİR’in organize ettiği Mare Forum etkinliğiydi. Mare Forum’a Kitack Lim katılması sebebiyle ben bu şekilde söylüyorum. Çünkü hakikaten Kitack Lim, Birleşmiş Milletler Dünya Denizcilik Örgütü’nün başkanı. Önümüzdeki 4 yıl daha başkanı. Dünya denizciliğinde çok önemli bir profil. Dolayısıyla Türk denizciliğine ne kadar yakın olursa bizim için o kadar faydalı olur. Bu bağlamda kendisi çok kısa bir süre içerisinde ikinci kez Türkiye’ye geldi. İstanbul’u ziyaret etti. Konferansta anlattıklarıyla, kendisine sorulan sorulara verdikleri cevapla denizcilik için ne kadar önemli bir profil olduğunu tekrar tekrar ortaya koydu. Burada bize söylediği bir şeyi sizinle paylaşmak istiyorum. Deniz Ticaret Odası’na geldik. Odanın tanıtımını yaptıktan sonra Deniz Ticaret Odası’nın bu yapısını gördüğünde kesinlikle Deniz Ticaret Odası’nın IMO çalışmalarında daha fazla, sadece o da değil, uluslararası çalışmalarda ama özelde IMO çalışmalarında daha fazla varlık göstermesi gerektiğini bizlerle paylaştı. Şiddetle bunu tavsiye edeceğini, kendisinin bunun için her türlü işbirliğine açık olduğunu bizlere teyit etti. Bu, ülkemizin IMO’daki temsilcileri vasıtasıyla olabiliyor. Onlara teknik desteke vermek vasıtasıyla olabilir. IMO’ya gidip oturumlarında bulunmamız mümkün olmayabilir ama oradaki temsilcilerimize her türlü teknik desteği verme imkanımız var. Dolayısıyla bunu kullanmamız gerektiğini bize tekrar tekrar tavsiye etti. Bizi bu yönde cesaretlendirdi” diye konuştu.

ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların ikinci ayağında 8 ülkenin muafiyetinin 2 Mayıs itibariyle sona ermesinden sonra ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Danışmanı’nın kendilerini ziyaret ettiğini açıklayan Kıran, ABD’li yetkililerin, İran’da devlete ait iki petrol şirketiyle herhangi bir ticari ilişkide bulunulmaması gerektiğini yönünde kendilerini uyardıklarını ifade etti.

İran’la ticari ilişkisi olan 199 adet geminin listesini ABD’li yetkililerin kendilerine ilettiklerini ve gemilerle hiçbir şekilde ticari faaliyette bulunulmaması konusunda net bir şekilde uyarıldıklarını aktaran Kıran, bu gemilere su dahi verilmemesi konusunda yetkililerin kendilerini uyardıklarını açıkladı.

Kıran, “Yetkilier, bir şüphe unsuru olduğunu ve Amerika’nın o gemiyi direkt takibe alacağını söyledi. İhlal biçimlerinin gemiden gemiye mal aktarımı şeklinde olabileceği gibi bir İran ürününün Irak menşeli gösterilmesi şeklinde sahtecilik, belgede sahtecilik şeklinde de yapılabileceğini, dolayısıyla belgelerinize çok dikkat etmeniz gerektiğine, bunları sürekli doğrulatma görevinin sizde olduğunu söyledi. Irak ya da Basra’dan gelen yüklere ekstra dikkat edilmesi gerektiğini, bu bölgelerden yüklenen yüklerin teyit etmek üzere mutlaka OFAK’a Hazine Bakanlığı’na evrak doğrulatması yapılması gerektiğini söyledi. Biz dinleyici konumdaydık. Çünkü kendisinin de söylediği gibi bu yaptırımlara uyup uymama tamamen dizin tercihiniz dedi ama neticesi çok net ve katı olacak. Bunun ilk göstergesi de ayrıcalık verilen 8 ülkeye 2 Mayıs’ta sona eren süreden sonra verilmemesi olarak gösterdi. Bu tarihten itibaren hergün menteşeleri biraz daha sıkacaklarını net bir dille söyledi. Bizim de görevimiz, bize verilen bu bilgileri size aktarmak, size söylemek. Dolayısyla sizleri uyarmak zorundayız. Tercih tabi herkesin kendi şahsi tercihi olacaktır. Bu önemli bir ziyaretti” dedi.