Bölümde 3. döneme kadar zorunlu stajların olduğunu belirten Gemi ve Yat Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Müge Ertemli, "Gemi ve Yat Tasarımının öne çıkan özelliği, bir denizcilik programı olmasıdır. Böylelikle, ortak çalışma alanları dikkate alındığında, sivil ve askeri, bütün denizcilik programlarıyla aynı ailenin doğal bir üyesidir" şeklinde konuştu.
Türkiyede yat sektörü gelişme aşamasında
Gemi ve Yat Tasarımı Bölümünün önemli bir alan olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz Göksel, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiyede yat sektörü sürekli gelişmekte olan bir sektör. Türkiye önemli bir yat ülkesi olup her yıl önemli sayıda özellikle megayat denize indiriyor. Türkiye yat tasarımında söz sahibi olmak istiyorsa burada biriktirdiği bilgiyi üniversite çatısı altına çekmeli, burada işleyip öğrenci yetiştirmeli. Yani akademik bilgiyi sunmalı, burası da bunu karşılamak için açılmış bir bölüm. Bölümümüze öğrenciler yetenek sınavıyla değil matematik puan türüyle alınıyor. Bölümümüzde 15 tane hoca var ve bende dahil olmak üzere bütün hocalarımız sektörle iç içe. Bu bölümde öğrencilerimiz sadece yat değil bütün deniz araçları sınıfında tasarım yapabilmeyi öğreniyorlar. Bölümümüz Gemi Mühendisliğiyle karıştırılabiliyor ama biz Gemi ve Yat Tasarımı Bölümüyüz. Bölümde Gemi Mühendisliği derslerimiz var ama bütün olarak baktığımızda formatımız tüm deniz araçları tasarımını özellikle yat tasarımını içinde barındırıyor"
Uygulamalı ve proje temelli eğitim var
Bölümümüzde Gemi ve Makina Mühendisliğinden ve Görsel İletişim Tasarımı Bölümünden hocalarımız var. Biz bu bölümde, iç ve dış mekan tasarımları yapıp üretecek seviyede öğrenciler yetiştiriyoruz. Bölümümüzün ortak paydası deniz olduğu için denizcilik üzerine eğitimlerimiz var. Bunun yanında yelken eğitimi derslerimiz mevcut ve Kalamış Marinada uygulamalı olarak veriliyor. Burada proje temelli bir eğitim söz konusu. Öğrenci, küçük deniz aracından başlayıp dönem dönem büyük deniz aracına kadar tasarım yapmayı öğreniyor. Mümkün mertebe üretilebilecek tasarımlar yapıyorlar. Öğrencilerimiz gördükleri derslerde öncelikle deniz aracının işlevi ve görselini belirliyor, sonrasında el ve bilgisayar programları yardımıyla tasarıma döküyor. Bir dönem boyunca projeyi bitirmiş olarak teslim ediyor. Başarılı olursa gelecek dönem daha büyük, daha farklı bir tasarıma geçiyor. Diploma projesinde 60-70 metre bir deniz aracı tasarlayacak hale geliyor. Geçen sene 14 öğrenci mezun oldu, 7 tanesi askeri proje harp gemileri yaptı ve diğer 7 tanesi ise sivil toplu taşıma araçları yaptı.
Tasarım kadar ekonomik bilgi de önemli
Yatlar bir endüstri ürünü ve tekrarlanabilirliliği çok önemli. Bu noktada tasarımın güzelliğinin vurucu olması gerek. Bu yüzden diğer derslerin yanı sıra görsellik üzerine de dersler konuldu. Özellikle arayüz tasarımılarının güzelliği önemli ve bu ders bizim tanımlı meslek alanımıza giriyor.
Bölüm olarak pazarlama stratejilerinde eksikler var ve biz çok fazla teknik bilgi almaktan ürünün pazarlanması ile ilgili piyasa gerçeklerini gözümüzden kaçırıyoruz. Ve bunu da önlemek için bölüme tasarım ekonomisi dersi, pazarlama stratejileri dersleri konularak, sektörde deneyimli işletmecilere bu dersleri verdiriyoruz. Böylece öğrenci bir ürünü meta olarak sunabilme yeteneği kazanıyor.
Türkiye daha rekabetçi olmalı
Türkiye dünyada megayat üretiminde bir kere 2. oldu; genellikle 3. ve 4. olarak gidiyor. Birinci sırada hep İtalya var. Çünkü yılda 200-250 civarı, 30 metre üzerinde megayatı denize indiriyor. Türkiyede ise bu sayı 40-50 aralığında oluyor. Türkiye, megayat siparişi alamazsam bekleyeyim bir dahaki sefere alırım gibi düşünmemeli, sektörde daha rekabetçi olmalı ve seri üretim yapabilecek şekilde yer almalı. Türkiyede sektör böyle olursa Gemi ve Yat Tasarımı Bölümünden çıkan öğrenciler kendilerini rahat gösterebilirler.
Mesela Avrupa ve dünyada birbirine benzemeyen tasarımları kesinlikle yapmıyorlar. 45-50 metre seri üretim yapıyorlar. Türkiyede böyle bir pazarlık yapma şansı yok ve Türkiye bu konuda daha ucuz ve daha çok ürün yapmalı. Bu sektör Türkiye'nin bayrak gösterebileceği çok kıymetli bir disiplin. Bir megayat üretimi yüzlerce kişiye istihdam sağlıyor. Türkiyede bu alanda çok az sayıda uzman var.
Her sektöre uyabilecek tasarımcılar yetiştiriyoruz
Eğitim dilimiz Türkçe ve bundan son derece mutluyum. Yeni bir ürünü hangi dilde üretirseniz o ekole ait oluyor, üretilen terminolojinin içeriğini doldurup kendi dilmizde kullanımını sağlarsak daha saygın bir konumda olabiliriz.
Bu bölümün mezunları sadece yat tasarımında değil bütün gemilerin, deniz araçlarının tasarımında çalışıyor. Bizim öğrencilerimiz mimarlık, endüstriyel tasarım, iç mimarlık işlerinin yapıldığı alanlarda iş bulabiliyor. Biz her sektöre uyabilecek bir tasarımcı yetiştiriyoruz. 22 kişilik kontenjana sahip olan bölümümüzde bu yıl, 2si tam burslu, 10 tanesi yüzde 75 burslu, 10 tanesi ise yüzde 50 burslu öğrenci var. Bölümden mezun olan arkadaşlarımızla iletişimimiz hiç kopmuyor ve iş hayatında da devam ediyor. Gemi ve Yat Tasarımı Bölümüne özellikle Gemi İnşaat Mühendisliği Bölümünden öğrenciler, çift anadal ve yandal yapmak için başvuruda bulunuyorlar. Yani bölüm öğrenciler tarafından ilgi görüyor. Bölümü kurarken amaçladığımız hedeflere öğrencilerimiz sayesinde ulaştık. Sektöre başarılı arkadaşlar kazandırmaya da devam edeceğiz.




Röportaj: Kübra Abi Melis Bozkuş Yasin Akça/ DENİZ TİCARET GAZETESİ
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.