Kuzey Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Emin Yaşacan, 1 Aralık’ta yürürlüğe idare tarafından yürürlüğe konulan P&I teyit mektubu kararını, “İyi niyetle ama acele verilmiş bir karar. Son zamanlarda ortaya çıkan adı sanı duyulmamış P&I kulüplerine meşruiyet tanınmasına idaremizin alet olma tehlikesi ortaya çıkacaktır” diye yorumladı.
Sigorta sektörünün büyük oyuncularından Kuzey Sigorta’nın Yönetim Kurulu Başkanı Emin Yaşacan, 1 Aralık’tan itibaren Türk Boğazları’ndan geçişte istenen belgelerin arasına eklenen P&I kulüplerinden güncel tarihli ve bütün sefer boyunca geçerli çevre ve deniz kirliği rizikolarını teminat altına alacak garanti mektubu zorunluluğunu yorumladı. Emin Yaşacan şunları söyledi:
Bunu bir fırsat olarak görelim
“Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve 1 Aralık’ta yürürlüğe giren boğazlardan geçişte istenen belgelerin arasına eklenen P&I kulüplerinden güncel tarihli ve bütün sefer boyunca geçerli çevre ve deniz kirliği rizikolarını teminat altına alacak garanti mektubu alınması zorunluluğunun, önemli bir konunun gündemimize taşınmasında fırsat olarak görülmesini diliyorum. Normal P&I sigorta poliçelerinin yanında çeşitli milletler arası konvansiyonlarla gemilerde bulunması gereken belgeler, CLC Sertifikası (tankerlerden), Bunker CLC Sertifikası (kuru yük gemilerinden), MLC Sertifikası ve Nairobi Wreck Removal Convention Sertifikası’dır (ülkemiz henüz imza etmemiştir, dolayısı ile talep edemiyoruz, imzaya engel bir durum da yoktur)
Bayrak devleti P&I’ın kefilidir
Genelde bayrak devletlerinden ücret (fon oluşturma amaçlı) mukabili alınan bu belgeler sırasıyla çevre kirliliği, yakıt çevre kirliliği, gemi personeline karşı mali ve enkaz kaldırma sorumluluk konularında, imza eden devletlerin garantör olduğunun kanıtları olup, imza eden devletlerin bayrakları dalgalandırılacaksa veya karasularına gidilecekse alınmaları ve gösterilmesi mecburi belgelerdir. Bayrak devletleri yukarıda kısaca sıralanan konularda herhangi bir tazminat talebi durumunda bu fonları kullanabilmesinin yanında P&I kulüplerinden kontra ve yan teminat olarak aldıkları mektupları ilgili sertifikayı yayınlamadan önce armatörlerden talep etmektedirler. Yani burada bayrak devletleri, armatörünün sunduğu P&I sigorta kulübüne veya şirketine güveniyorsa o gemiyi bayrağına kabul etmektedirler. Dolayısı ile bayrak devleti seçicilik yapmış ve idarelere karşı P&I dan bir adım öne kendilerini çıkarmış olmakta, diğer devletlere ve idarelere karşı bandırası dalgalanan gemiye bir nevi kefil olmaktadır. Her P&I şirketini kabul etmemektedirler; P&I kulüpleri kendi güvenilirliklerini bayrak devletlerine karşı ispatlamalıdırlar.
Devlet devletle muhatap olmalı
Buraya kadar hafızalarımızı tazeledikten sonra belirtmek isteriz ki, idaremiz aynı şekilde P&I işletme şirketlerini değil bayrak devletlerini muhatap almalı, bahse konu CLC sertifikaların güncel olduğunun ve sefer boyunca da olacağının teyidini gene bayrak devletinden sorgulamalıdır. Bu hali ile idaremizin istemiş olduğu P&I kulüpleri sorgusu, gurup kulüplerinin Rus petrol taşımacılığında teminat vermeyebiliriz beyanına karşı iyi niyetle ama acele verilmiş bir karar olduğunu düşünüyor ve yukarıda arz edilen şekilde gözden geçirmeye davet ediyorum.
Adı duyulmamışların meşruiyetine alet olmamalıyız
Çekincelerim şöyledir: Gemilerde çevre kirliliğine karşı teminat olarak görülebilecek ve idarece zaten talep edilen CLC sertifikaları bulunmakta ve ayrıca mevcut talebin altyapısı hukuken hazır olmamaktadır. P&I kulüpleri hiçbir zaman açık çek vermemiştir ve veremezler, dolayısı ile teyit uygulanamaz. Boğaz girişlerinde zaten tahıl koridoru nedeniyle oluşan gemi bekleme bölgeleri, yaklaşan kış ayları üzerine bekleme yapmaya başlayan dev tankerler ile daha da ıskarça olacak ve tehlike arz edecektir. P&I gurup kulüpleri çok olmasa da P&I şirketlerinin güvenilirlikleri tartışmalıdır. Son zamanlarda ortaya çıkan adı sanı duyulmamış P&I kulüplerine (sunulur ve kabul edilir ise eğer) meşruiyet tanınmasına idaremizin alet olma tehlikesi ortaya çıkacaktır.
NWR konvansiyonuna imzacı olalım
Çevre hassasiyetimizin arttığını gözlemlediğim bu dönemde bir an önce fırsat yaratılarak NWR konvansiyonuna da imza atılmasına 35 yılı aşkın denizcilik yapmaya çalışan bir ferdin görev bilinciyle sayın idaremizi davet ediyorum. Gemi enkazlarının da en az petrol kadar geçtiğimiz yıllarda sessiz sedasız yaşanan çevre felaketlerine sebep olabilecekleri hatırımızdan çıkmamalıdır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.