Denizci öğrencilere uyuşturucu çengeli

Her geçen gün artan uyuşturucu tacirlerinin şimdilerde Tuzladaki Denizcilik fakültelerini hedeflediği ileri sürülüyor. Konuyla ilgili olarak bize mail ile bir yazı gönderen ve gönderdiği yazıdan da kıdemli bir denizci olduğu anlaşılan Niyazi Kutman adındaki okurumuz bu tehlikeyi işaret ediyor.

Geçtiğimiz günlerde İTÜ denizcilik fakültesinde bir öğrencinin üst kattak atlayarak intihar girişimi hakkında resmi bir açıklama yapılmasa da öğrenciler arasında, bu öğrencinin uyuşturucu kullandığı inancı ne yazık ki yaygın durumda.

 Niyazi Kutman adındaki okurumuzun bize gönderdiği yazıyı virgülüne dahi dokunmadan sizlere aktarıyoruz. İşte O yazı:

Küreselleşen uyuşturucu trafiğinde Tuzlanın önemi

Havaalanları ve karayolu gümrük kapılarında artan denetimler suç örgütlerini alternatif bir yola sevk etmiş görünüyor. Denizler!!!

Üstelik bu yol ile kuracağınız sistemde dünyanın her yerinden her yerine her şeyi götürebilirsiniz. Nasıl mı?
Günümüzde yasadışı olarak yapmak istediğiniz her türlü taşımayı denizcilik ayağını kullanarak yapmak maalesef hala mümkün. Teknoloji ile desteklenen gümrük kapıları, ISPS kod, LRIT, daha sıkı denetim ve gözetim olmasına rağmen hala zafiyetleri mevcut.

Bunun için yapmanız gereken tek şey gemi zabitan kadrosunu kontrol altında tutmanızdır. Her konuda yozlaşmaya başlamış olan etik değerleri biraz zorlarsanız, parayla, alkolle, kadınla ve de uyuşturucu ile armatörün veya işletmecinin veyahut geminin diğer emekçilerinin haberi olmadan size emanet edilmiş olan gemiyi kullanarak ne isterseniz taşırsınız.

Etik değerler konusunda yapılabilecek şeyler belli, zabitan kadrosunun eğitimi sırasında gerekli bilinci ve onuru yerleştirmekten geçiyor. Bu yapılmış olmasına rağmen hala hazırda sistem içerisinde çürük elmalar bulunabilir. Ancak bir insanı bağımlı yaparsanız bu değerlerin tamamını ortadan kaldırmış olursunuz.

Bu günlerde Türk Denizcilerini ve denizciliğini tehdit eden çok ciddi bir husus ortaya çıktı. Ülkemizde Denizciliğin kalbi olarak nitelendirilebilecek yer olan TUZLA?da uyuşturucu dağıtımı ciddi olarak artmış bulunmaktadır.
Bağımlı hale gelen bir kaptanın ona uyuşturucu sağlayan örgütlerin güdümünde neler yapabileceğini gelin birlikte düşünelim.

Yasa dışı örgütlerin günümüzde bankacılık sisteminde transfer edilemeyen paralarının transferleri,

Örgütlerin dağıtımını yürütmek istediği uyuşturucuların dünya üzerinde dolaşımının sağlanması,

Örgütlerin faaliyetlerinde kullandıkları silah ve patlayıcı maddelerin transferinin gerçekleştirilmesi,

İki ülke arasında kayıt dışı olarak seyahat yapılması gerekli durumlarda insanların götürülmesi,

Bunları rahatlıkla yapabilecek bir sistem oluşturulduğu takdirde bu örgüt çok kısa zamanda ciddi paralar kazanabilir ve sermayesini onlarca kat büyütebilir duruma gelecektir.

Bu güçlenmenin önünde bir süre sonra durulması mümkün olunamayacak ve de istedikleri güçlü yapıya 5-6 sene gibi kısa bir sürede ulaşabilecektir.

Tuzla şu anda iki büyük Denizcilik okuluna ev sahipliği yapmaktadır. Yaklaşık 2000 zabit adayı bu tehdit altında bulunmaktadır. Geçmişte denizcilik okullarının yatılı olması ve her an arkadaşları ile iç içe yaşaması otokontrolü sağlarken, günümüzde Tuzla ve çevre ilçelere dağılmış gençlerin, örgütlerin tuzaklarına düşmesi an meselesi haline gelmiştir.

Bu oyun nasıl bozulur?
Öncelikle Tuzla temizlenmeli

Bahsettiğim hususları göz önünde bulundurursak belli ki geç kalınırsa bu bir kanser gibi yayılacaktır. Eğer bu bir kanserse Tuzla?da baş göstermesi Akciğer Kanseridir. Herhangi bir organa veya tüm organlara bulaşması an meselesidir. Vücuda dağıldığında nerde çıkabileceğini kestiremezsiniz.

Tuzla?da temizliğe başlanması gereken yerler arasında başlıcaları;
- Çarşı Ziraat Bankası etrafındaki ara sokaklar
- Merkezdeki Mopaş Market etrafındaki ara sokaklar
- Yayla mahallesinin bazı bölgeleri
- Orhanlı?da öğrencilerin yoğunlukla yaşadığı konutların etrafı

Denizcilik okullarında yatılılık zorunlu hale getirilmeli
Denizde disiplin olmadan başarının olamayacağını gemilerde her aşamada görev yapmış veya bulunmuş insanların kolaylıkla anlayabileceği bir gerçektir. Bunun yanı sıra 24 saat bir arada bulunmanın vereceği kontrol mekanizması böyle bir riski minimize edecek ve dünya üzerinde başka hiçbir gözetimin sağlayamayacağı sıkı bir otokontrol ortaya çıkartacaktır.

Uyuşturucu kontrolü Türk gemi adamına zorunlu hale getirilmeli ve ciddiyetle senelik peridolarda yapılmalı.
Birçok Karadeniz ülkesinde uygulanan uyuşturucu madde kontrol sertifikasının zorunlu hale getirilmesi gemide görev yapacak kişilerin bu alışkanlığa bulaşmadan önce bir kez daha düşünmesine neden olacaktır.

Türk bayraklı gemilere uyuşturucu test cihazları bulundurulmalı
Trafik kontrollerinde yeni uygulamaya başlanmış olan cihazların gemilerde de bulundurularak denize çıkıldıktan sonra ortaya çıkabilecek riskleri indirgemeye ve gemide kullanıma engel olmaya yardımcı olacaktır.
Gerek Bayrak gerekse PSC kontrollerinde de bu cihazın kullanılması sistemin sürekliliği açısından ciddi faydalar getirecektir.

Bu yazının yalnızca bir yazı olarak kalmaması adına mümkün olan bütün makam ,merci veya basına dağıtılması da Türkiye için bir şey yapmak isteyen herkesin görevidir. Ne kadar çok insan okursa o kadar çok insan bilinçlenir, o kadar çok insan koruma altında olur.

Denizde yol alan veya niyet eden herkese Allah Selamet Versin.

Saygılarımla,
Niyazi Kutman