Yelken dünyasının en uzun soluklu sponsorluk anlaşmalarından biri olan Hugo Boss ve İngiliz açıkdeniz yarışçısı Alex Thomson?ın 2003?ten bu yana aralıksız devam eden birlikteliği, öyle görülüyor ki daha uzun yıllar sürecek. Zira hem sponsor hem de sporcu ?kimyalarının uyuştuğuna? inanıyor.
Bir yandan yeni teknenin inşası devam ederken, bir yandan da duo (iki kişilik) gerçekleşecek Barcelona World Race?e hazırlanan IMOCA 60 sınıfının efsane isimlerinden Alex Thomson, İstanbul?a ikinci ziyaretini Ulusararası Boat Show nedeniyle gerçekleştirdi.
Fuarı ziyaret eden hayranlarını Hugo Boss?un bir TIR?a benzetilen mobil mağazasında karşılayan Thomson, soruları cevapladı ve gün boyu onlarla sohbet etti. Akşam saatlerinde ise düzenlenen partide konuklarını ?açıkdeniz yarışçılığı? konusunda bilgilendirdi. Soruları rüzgar sörfünün Türkiye?deki kraliçesi sayılan ve geçtiğimiz aylarda anne olan Çağla Kubat sordu.
DENİZDE YALNIZLIK NASIL BİR DUYGU?
Bu soru cevaplara ve Alex Thomson ile sabah saatlerinde yaptığımız sohbete daha sonra ayrıntılarıyla değineceğiz, ancak şimdi ?tadımlık? bir giriş yapalım...
En çok merak edilen konu, ?denizde yalnızlığın nasıl bir duygu? olduğu idi. Zira IMOCA 60?ların kullanıldığı Vendee Globe bilindiği gibi solo (tek kişi) ile yapılan ve yaklaşık üç ay boyunca dünyanın çevresini güney yarıkürede hiç durmadan dolaşmayı gerektiren zorlu rotaya sahip bir etkinlik.
Oysa bu 90 günlük süre Alex Thomson?a hiç de uzun gelmiyor. ?İnsanlar bu süre içinde işe gidip geliyor, mesai yapıyor, sosyal etkinliklere katılıyor, faturalarını ödüyor, alışveriş yapıyor. Ben ise bu yolculukta kafamı dinlendiriyor ve ruhumu arındırıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz? dedi.
?YARALI? RAKİBİNİ BIRAKIP GİTMEDİ
Tabi bu tablonun içinde kendi kendinin doktoru olmak, karşılaşılabilecek engelleri aşmak, zorlukları yenmek, sorunları çözmek işin yelken dışında ama yarışa dahil ?teknik? ayrıntıları. Dış destek aldığınız anda diskalifiye oluyor ve "uçuyorsunuz", bu kadar net.
2012-2013 Vendee Globe?da Alex Thomson dördüncü sırada giderken, Fransız meslekdaşı Jean-Piere Dick (Virbac Paprec 3) salmasını düşürünce, yanından geçip gitmemiş ve güvenli sulara gelene ve arkadaşı ?Podyumdaki üçüncülüğümü sana bırakıyorum? diyene dek yanından ayrılmamıştı. İngiliz yelkenci, bu durum hatırlatıldığında, ?Kim olsa benim yaptığımı yapardı? diye konuştu.SPONSOR KAHRAMANI SEVER
Bu arada Çağla Kubat?ın sorularında yer almadı ama Thomson?un sponsorluk ilişkileri konusundaki görüşüne de burada yer verelim:
?Sponsorlar kahramanları sever. Eğer bu duyguyu yaratabilir, sponsorunuzun sizi kahraman gibi görmesini sağlayabilirseniz birliktelik sorunsuz devam eder. Ama bu da kuru kuruya bir kahramanlık olmamalı. Kendinizi yaptığınız işe adamanız gerekiyor.?
Partide Çağla Kubat?ın sahneye davet ettiği Kalamış Yelken Kulübü?nün Optimist sınıfında yarışan minik yelkencilerinden Bora da Thomson?a ?Yelkene nasıl başladınız? Optimist mi yaptınız, Laser mi?? diye sordu.
YELKENE İLK ADIMI WINDSURF İLE ATTI
Bu soruya verdiği cevapla Alex Thomson?un yelkene 11 yaşında Windsurf ile başladığını öğrendik. Dolayısı ile Hugo Boss?un standı önündeki söyleşide soruları neden Çağla Kubat?ın sorduğu da anlam kazandı.
Birkaç yıl Windsurf yapan Thomson?un daha sonra kendine ait bir teknesi olmuş. Üniverste eğitimini ?pazarlama? üzerine yapan yelkenci buna rağmen yelkeni ?profesyonel meslek? haline getirmiş ve bir daha denizden uzaklaşmamış.
Evli ve iki çocuk babası olan Thomson, ?Elbette ki sorumluluklarım arttı. Artık eşimi ve çocuklarımı düşünmek zorundayım. O nedenle kendime daha fazla dikkat etmem gerekiyor? dedi. Ama böyle düşünmesi, onlardan ayrılmayacağı anlamına gelmiyor. Şimdi önünde Barcelona World Race var, ardından yeni bir Vendee Globe macerası da onu bekliyor.
TurkSail / Serdar BAPOĞLU
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.