Bir Dünya Balıkçısı: Kılıç Holding

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balık tüketimi halen istenilen seviyeye ulaşabilmiş değilken Avrupa’da yılda kişi başına 25 kilo balık tüketimi yapılırken, bu rakam Türkiye’de 8 kg civarında. Balık, sofralarımızın bir numaralı tüketim maddesi olmasa da, bu sektörde adını dünyada duyurmuş Türk şirketleri bulunuyor. Yaklaşık 30 yıl önce Bodrum’da kurulan Kılıç Holding, bugün 400 milyon adet yavru balık üretim kapasitesi ile bu alanda dünya lideri konumunda. Şirket ayrıca dünyanın en büyük çipura ve levrek üreticisi konumunda. 55 ülkeye Türk balığı ihraç eden şirket, 2 bin kişiye de iş imkanı sunuyor.
Merkezi  Bodrum olan Kılıç Deniz Su Ürünleri Sektöründe 28 yıldır faaliyet gösteriyor. Kılıç Deniz; Orhan Kılıç tarafından 1991 yılında kuruldu. Orhan Bey, Bodrumlu bir balıkçı aileden geliyor. Orhan Kılıç, denizlerdeki balıkların hızla tükendiğini gözlemlediği için aile mesleğini akuakültür sektörüne yönelerek sürdürmek istemiş. Bugün, gerçekleştiren çalışmalarla hızlı büyüme kaydedilen Kılıç Deniz, dünya markası haline gelen, entegre üretim sistemi ile sektöründe fark yaratan bir firma konumunda. 
Yıllık toplam 400 milyon adet yavru balık üretim kapasitesi ile bu alanda dünya liderliğine ulaşıldı. Yavru balık üretimi dışında çipura, levrek, kaya levreği, alabalık, orkinos yetiştiriciliği de yapılıyor. Dünyanın en büyük çipura ve levrek üreticisi unvanını taşıyoruz ve bu sektörde ülkemizin ve Avrupa’nın lideri konumunda bulunan bir kuruluş olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Üretim kapasitesi ise 65 bin ton.
Kılıç Deniz’e bağlı olarak Bafa, Ören, Akarca ve Güvercinlik’de kuluçkahanelerimiz bulunuyor. Burada çipura ve levrek yavruları, yaklaşık 3 – 5 gram ağırlığa eriştiğinde, kafes işletmelerindeki yavru tesislerine aktarılarak, 20 metre çaplı HDPE kafeslere yerleştiriliyor. Büyük bir dikkat ve özenle bakılarak yaklaşık 30-40 gram aralığına getirilen yavrulardan çipuralar, boylanıp, sayıldıktan sonra hastalıklara karşı korumak maksadıyla tek tek enjeksiyonla aşılanıyorlar daha sonra onlar için özel olarak üretilen ağların takılı olduğu, 30-50 metre çapındaki HDPE kafeslere aktarılıyor ve büyütme tesislerine gönderiliyor.