Bakan Karaismailoğlu: Kanal İstanbul Dünyayı Türkiye'ye Bağlayacak

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Denizcilik alanında Türkiye için anlamı çok büyük olan 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramında, Uluslararası denizcilik otoritelerini İstanbul’da buluşturan ve 3 gün sürecek olan “Türkiye Denizcilik Zirvesi” oturumunun açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Zirveye Uluslararası Denizcilik Örgütü Genel Sekreteri Ki-Tack Lim, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.

“Pandemi denizciliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi.”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olmak üzere zirvenin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına başlayan Bakan Karaismailoğlu, dünya ticaretinin yüzde 90’ınını üstlenen deniz taşımacılığının dünya ekonomisinin küresel ihracat ve ithalatın belkemiği olduğuna vurgu yaptı.

Karaismailoğlu, “Denizyolu taşımacılığı; havayolu taşımacılığına göre 22 kat, karayolu taşımacılığına göre 7 kat, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kat daha ekonomiktir. Dünya ticaretinin devamlılığında hayati role sahip olan deniz ticaretinin pandemi nedeniyle sekteye uğramaması amacıyla alınan ülkemiz de tam destek verdi. Bu kapsamda, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün tavsiyelerine uygun olarak gemi insanları, Bakanlığımızca kilit personel olarak ilan edildi. Gemilerin sorunsuz şekilde ticarete devam edebilmesi için tüm tedbirler alındı. Bu önlemlerin de etkisiyle, dünya deniz ticaretinin azalma gösterdiği pandemi döneminde ülkemiz deniz ticaretinde artış kaydedildi” diye konuştu.

-“Kabotajda taşımacılığımızı desteklemeye devam edeceğiz.”

Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alma hedefi doğrultusunda denizcilik sektörünün çok önemli olduğuna vurgu yapan Bakan Karaismailoğlu, son 19 yılda Türkiye’nin yıllardır süren altyapı problemini büyük ölçüde çözdüklerini ve ülkeyi Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri arasında ulaşımın her modunda uluslararası bir koridora dönüştürmek için var güçleriyle çalıştıklarını ifade etti.

Karaismailoğlu, “2003 yılında Türk Sahipli Deniz Ticareti Filosu 8,9 milyon dedveyt ton ile dünyada 17. sırada yer alırken, Ocak 2021 itibariyle de 28,9 milyon dedveyt ton ile 15. sıraya yükseldi. 2021 yılının Ocak-Mayıs döneminde limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,6 artarak 5 milyon 99 bin 938 TEU olmuştur… Karadeniz’de inşa ettiğimiz ve bu ayın başında faaliyetlerine başlayan Filyos Limanı, Ege Denizi’nde yapımı devam eden Çandarlı Limanı ve Mersin Uluslararası Limanı’nda devam eden genişletme çalışmaları ile ülkemizin üç̧ denizine üç̧ büyük liman daha yapılması, ‘Denizci Ülke’ kimliğimizi ön plana çıkaran bir hamledir” dedi.

-“ ‘Hedef 2023: 1 Milyon Amatör Denizci Projesi’ kapsamında belgelendirilen 835 bin amatör denizci vardır.”

Prestij göstergesi olarak nitelendirilen Beyaz Listede yer alan Türkiye’nin 2019 yılına göre 7 basamak yükselerek 25. sıraya, 2020 yılında ise 9 basamak yükselerek 16. sıraya yerleştiğini hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Gemi inşa sanayinde de çok büyük başarılar elde edildi. 2002 yılında 37 olan tersane sayımız 2021 itibariyle 84’e, Yıllık üretim kapasitemiz ise 550 bin dedveyt ton’dan 4,65 milyon dedveyt ton’a yükselirken, yerlilik oranımız ise yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Yine dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz, geçtiğimiz yıl mega yat projeleri üretiminde dünyada 3.üncü sırada kendisine yer buldu. Şu an itibarıyla, uluslararası standartlarda eğitim veren ve Bakanlığımızca yetkilendirilmiş 100 eğitim kurumu ve dünya denizlerindeki gemilerde hizmet etmeye hazır yüz binin üzerinde aktif gemi insanı bulunmaktadır. Diğer yandan Bakanlığımızca yürütülmekte olan ‘Hedef 2023: 1 Milyon Amatör Denizci Projesi’ kapsamında belgelendirilen 835 bin amatör denizci vardır.”

- “MEOSAR sisteminin kurulumunu gerçekleştiren dünyadaki 6 ülke arasındayız.”

Türk gemi insanlarının uluslararası arenada istihdam edilebilmelerine katkıda bulunmak amacıyla, dünya denizciliğine yön veren bayrak devletleriyle yapılan ikili anlaşma sayısının Danimarka, Hong Kong ve Norveç’le de imzalamış olduğunu ve protokollerle ülke sayısının 35’e yükseldiğini belirten Bakan Karaismailoğlu, şöyle devam etti:

“Sarsat sisteminin gelişmiş nesli olan ve orta irtifadaki navigasyon uydularının kullandığı MEOSAR sisteminin kurulumunu gerçekleştiren dünyadaki 6 ülke arasındayız. Denizcilerimizin can güvenliğini sağlamak için yıllardır faaliyetlerini yürüten Ana Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi’mizin elektronik altyapısını da yeniledik. Uydular yardımıyla çalışan ve hayat kurtarma gibi yüce sorumluluğa sahip olan merkezimiz aynı zamanda, İran, Irak, Afganistan, Gürcistan ve Ukrayna’ya kendi yetki sahalarında yapacakları arama kurtarma faaliyetlerinde destek olmaktadır. Bu merkezimiz 7/24 çalışma esasına göre, sadece Türk arama kurtarma bölgesinde değil, dünyanın her noktasında Türk denizciliği ve Türk havacılığına hizmet vermektedir.”

- “Kanal İstanbul’a ile aslında ulaşım sektöründe yeni bir çağın kapısını aralıyoruz.”

Arama kurtarma çalışmalarını, Doğu Akdeniz ve Ege Denizinde ülkemizin hak ve menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak ilan edilen Türkiye Münhasır Ekonomik Bölgesi ve Mavi Vatan doktrinine uygun olarak genişlettiklerini kaydeden Bakan Karaismailoğlu, Dünya üzerinde vatandaşlarımızı ilgilendiren herhangi bir tıbbi yardım ve nakil hizmetleri için de Sağlık Bakanlığı ile koordine halinde olduklarını belirtti.

Karaismailoğlu devamında şöyle konuştu:

“Kanal İstanbul Projemizin ilk yapısı olan Sazlıdere Barajı üzerine inşa edilecek ilk köprümüzün temelini 5 gün önce Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleri ile attık. Bu proje dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen ticari yönelimler ve gerek ülkemizin gerekse dünyanın ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Bölgesel ve global gelişmeler dikkate alındığında trafiğin2050’li yılarda 78 bin, 2070'li yıllarda 86 bine ulaşması bekleniyor. Bugün için bile büyük sorun teşkil eden bu kadar geminin boğazdan geçmesi mümkün değildir. İstanbul Boğazı’na alternatif bir güzergâhın yapımının önemi gün gibi ortadır. Kanal İstanbul ile Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolü güçlenecek; Karadeniz, Türk Ticaret Gölü hâline dönüşecektir.”