Akçakoca Gemisi'ne Yunan Engeli

Yukarıdaki istatistiklerden de anlaşılacağı üzere, Kos gemi firmalarının asıl sorunu Türk Bayraklı gemilerin Kos'tan yolcu alması değil, bu taşımayı hangi Türk firmasının yaptığıdır.

Daha da önemlisi Türk Limanları'ndan kendi Yunan Bayraklı gemileri ile yaptıkları seferler ile bizlere yarattıkları rekabeti bu kadar çabuk unutabilmiş görünmeleri de oldukça manidardır. 

Kos?lu firmaların, Yunan basınına açıklama yaparak yazılı olmayan kural olarak lanse ettikleri "sözde" kuralları, geçtiğimiz senelerde diğer Türk firmalar tarafından defalarca bozulduğunda neden itiraz etmediği de çok şaşırtıcıdır. 

Kos gemi firmaları için önemli olan; sözde kuralların bozulması değil, taşımanın kendi ticari ilişkileri olan firmalarca yapılmış olmasıdır. Kendi iş ilişkileri olan Türk  bayraklı gemilerini iyi gemi, ancak bizim Türk bayraklı gemilerimizi kötü gemi olarak empoze etmeye çalışmaları tutarsız ve taraflıdır.

Kos'lu firmalar, Bodrum'daki bir yerel firma ile, rekabet mekanizmasını tehdit ve şiddet de dahil her türlü enstrümanı deneyerek devre dışı bırakmaya çalışmaktadırlar.

Kos'ta yapılanlar ile bizim yaptıklarımız arasındaki en bariz ve önemli fark; bizim, rekabeti sadece legal ve ticari enstrümanlar ile yapıyor olmamız, onların ise rekabeti tehdit ve şiddet içeren yöntemlerle sürdürmeye çalışıyor olmalarıdır.

Firmamız fiyat kırma yoluyla gemilerimizin Kos?ta pazarlanması gibi bir girişimde hiç bir zaman bulunmamıştır. Tam tersine Kos'taki tur operatörlerinin Rodos şubeleri Marmaris hattında firmamızın gemilerini kullanıyor olması ve aldığı servisten de çok memnun kalması, aynı servisi Kos için de istemesine zemin hazırlamıştır. Ayrıca, Kos piyasasında bir önceki sezon uygulanan fiyatları %120 (YÜZDE YÜZYİRMİ) yükseltmiş olduğumuzdan, düşük fiyat vermiş olmamız da söz konusu değildir. Kaldı ki firmamızın fiyat düşürmesi söz konusu olsa dahi Bodrum'a gelen turist sayısı artacağından bundan en büyük faydayı Bodrum esnafının göreceği aşikardır.

Bodrum?daki Turkish Sea Lines firması Kos gemilerinin Bodrum'da yarattığı rekabeti teşvik etmiştir. Bizimle olan Türkiye?deki rekabetini Yunan gemileri sayesinde sürdürmeye çalışmıştır.  Aynı firma 10 ve 11 Haziran 2012 tarihlerinde dahi Turgutreis yolcularını Kos?a Yunan bayraklı Aegean Prince-II gemisi ile taşımışlardır. Bu Yunan gemisinin sahibi ise Turkish Sea Lines firmasının bir ortağı ile evli bir Yunanlıdır. Bu yüzdendir ki bu firmanın ortaklarından Asım Başaran gemimizin Kos'ta güç kullanılarak yolcu almasının engellenmesini haklı gösteren açıklamalar yapacak kadar gaflet içine düşmüştür.

Kos'ta gemimize karşı yapılan eylemlerde yukarıda bahsi geçen Türk gemi firması ortağının ve Yunanlı gemi firmasi sahibi eşinin Kos Limanı?ndaki olayların başını çekmesi, verdiğimiz bilgilerin doğruluğunun en açık göstergesidir. Ayrıca bilinmelidir ki, bu eylemler tutuklamalarla sonuçlanacak kadar cok şiddet içermiştir.

Bu Türk firmasının ortakları arasında Kos gemi firması sahibi ile evli bir hissedarın olması, kendilerinin her iki tarafıda diplomatik bir şekilde idare edebileceği duygusuna sürüklemiş olsa gerek ki, istedikleri ülkenin gemisini istedikleri limandan hareket ettirme hakkını sadece kendilerinde olması gerektiğini düşünmüşlerdir. Ancak bu hak diğer tüm Türk firmalarınında olduğundan bizler sadece ticari haklarımızı uygulamaya koymuş bulunmaktayız.

Kısacası diğer Türk firmaları kendilerinin yapamadığı rakip girişimleri kötülemek adına Yunanistan'da mağdur olan bir Türk gemisini kötü göstermeye çalışmak yerine, rekabette kendi Türk gemilerini kullanarak ve hizmet kalitesini arttırak başarılı olmaya çalışmaları gerektiği kanaatindeyiz.

Kos kalkışlı seferler ile ilgili kararlılığımızı pekiştiren en büyük etken ise ilk seferimizden bir gün önce genel müdürümüzün cep telefonuna Kos?lu bir gemi firması sahibinin cep telefonundan gönderilen açık tehdit mesajı ve bunu ertesi gün takip eden, yine( eşi Türk olan) Kos?lu bir gemi firması sahibinin gemimize Kos?ta yolcu veren Yunanlı tur operatorününü arayarak, eylemlerine hem Kos?ta kendileri tarafından hemde Bodrum?da Türk ortakları tarafından devam edileceği şeklindeki konuşmalarıyla tehdit ve santaji sürdürmeleridir.

Adeta uluslarası bir çete faaliyetine dönüşmüş olan tüm bu süreç  Yunan ve Türk adli makamlarına tarafımızdan tüm detayları ile bildirilmiştir. Bu tehdit ve baskılar bizlerin bu seferlerin yapılması ile ilgili kararlılığını daha da arttırmıstır ki bu yüzden artık Kos kalkışlarımız düzenli sefer olarak devam edecektir.