Karataş ilçesinde avlanmak için denize açılan balıkçılar, yaklaşık 15 metre uzunluğunda bir balina gördü. Teknede bulunan Fatih Kaymaz, hemen cep telefonuyla balinayı görüntülemeye başladı.
Yaklaşık 2 dakika boyunca tekneyle birlikte yüzen balina daha sonra gözden kayboldu
Görüntüyü İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesin’deki bir öğretim üyesine gönderen Kaymaz, balinanın normalde Akdeniz’de yaşamadığını ve yolunu kaybederek buraya geldiğini, Akdeniz’de görülen yedinci oluklu balina olduğunu öğrendi.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Çevik ise, oluklu balinanın dünyanın ikinci büyük balina türü olduğunu belirterek, ergin bireylerinin 27 metreye kadar büyüdüğünü söyledi.
Prof. Dr. Çevik, görülen balina türünün ‘balenooptera physalus’ olduğunu, genellikle Akdeniz’de İtalya ve Fransa sahillerinde görüldüğünü anlattı.
Prof. Dr. Çevik, “O bölgelerde kalıcı popülasyonları var. Batı Akdeniz’in kuzeyi diyebiliriz. Sardunya adalarında. O civarlarda popülasyonu var. Akdeniz popülasyonu var. Özellikle kış aylarında bazıları küçük gruplar halinde veya tek tek dolaşırlar. Doğuya doğru da beslenme amacıyla genellikle göç ediyorlar. Havaların ısınmasıyla tekrar batı tarafa dönüyorlar. Bunların gözlemlemesi genellikle hava araçlarıyla yapıldığı için belki de çok sık geliyordur. Bunları biz göremiyoruzdur. Çünkü bunları tespit etmek rastgele veya balıkçılar tarafından rapor ediliyor. Ya da bazen karaya vuruyorlar” dedi.
DÜNYANIN İKİNCİ BÜYÜK BALİNA TÜRÜ
Görülen balina türünün ergin bireylerinin 25-27 metre kadar olabildiğini anlatan Prof. Dr. Çevik, “Dünyada ikinci büyük balina türü. Birincisi mavi balina. Genç olanlar 15-17 metre arasında olabiliyor. 2000 yılında buraya karaya vuran 10,5 metreydi. Küçük bireydi, sonuçta 27 metreye kadar büyüyor. Özellikle küçük balıklarla, hamsi, istavrit, sardalya ile beslenirler. Ağzını açıp tek hamlede yutma suretiyle besleniyorlar. Hatta bol miktarda denizlerimizde plastik var. Bol miktarda o bölgede plastik varsa onları da beraber yutuyorlar” diye konuştu.
‘HİÇBİR TEHLİKESİ YOK’
Balinanın insanlara karşı en küçük bir tehlikesinin bulunmadığını kaydeden Prof. Dr. Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bir kısmı koruma altında bu balinaların. Bu tür gözlemler önemli. Bilim açısından, çünkü biz maalesef bu konuda bilimsel çalışma çok az olduğu için hava araçlarıyla gözlem yapamadığımız için bu tür bulgular önemli.
* Bunu tesadüfen o arkadaşlar görmeseydi, buraya kadar geldiğini, yayıldığını göremeyecektik. Biri de sorsa ‘Türkiye sahillerinde balina var mı yok mu?’ diye ‘yok’ diyecektik. Bunlar kayıt altına alma açısından önemli şeyler.”
2000 YILINDA DA SAHİLE VURDU
Aynı balina türünün 2000 yılında Yumurtalık Sahili’ne vurduğunu anlatan Prof. Dr. Çevik, “O balina da 10 metrenin üzerindeydi. Hatta ilk müdahaleyi de biz yaptık. Balinayı inceledik, otopsi yaptık. Bu türün daha sonra parazitler tarafından öldüğü açıklandı. Hatta o tür Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın bahçesinde iskeletin çıkarılmış biçimde ziyaretçileri bekliyor”dedi.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.