ABD?de başlayan ve ardından Uzakdoğu ve Avrupa ile devam eden borç krizi en çok gemicilik sektörünü etkiledi. 2007 yılında zirveye ulaşan Türk gemicilik sektörü üretim, ihracat ve istihdamda büyük kayıplar yaşadı. Türkiye?de halen çalışan 71 tersane ve 55 inşa halindeki tersaneye rağmen şirketlerin elinde sadece 17 gemi siparişi var.
Çin ve Kore?ye kaçıyor
Türkiye?de 2009 yılında gemi sanayinin ihracatı 1 milyar 831 milyon dolardı. 2010 yılında 1 milyar 118 milyon dolara gerileyen ihracat 2011 yılı Ocak-Temmuz döneminde ise 1 milyar 50 milyon dolar oldu. Global krizin pençesinde geçen son üç yılda istihdam da her geçen yıl geriliyor. 2007?de 33 bin olan istindam 2008 yılında 27 bine geriledi. Sektör 2009 yılında ise yüzde 70?e yakın daralma yaşadı. 2009?da 19 bin kişiye istihdam sağlayan sektörde 2010 yılında bu rakam 21 bin 449?e çıkıp umutlandırsa da bu yılki rakamlar herkesi korkutuyor.
Yılı 17 siparişle tamamlayacak sektörde istihdamın 18 bine gerilemesi bekleniyor. Gemi sanayi sektörü 20 bin çalışanın yanında 43 yan sektörü daha tetikliyor. Böylece aileleriyle birlikte gemi sanayiden ekmek yiyenlerin sayısı 250 bini buluyor. Gemi inşa sektörününde siparişlerin 2010 yılına benzer bir süreç izleyeceğini ve birçok siparişi yine Çin, Japonya ve Kore?nin paylaşacağı öngörüldü. Sektörü bu yıldan çok 2012 için endişesi var. 2012?ye kadar geçmişten gelen siparişler devam ederken sonrası için sektör yetkilileri geleceği daha karanlık görüyor.
Yat ve Tekne Endüstrisi Başkanı Yavuz Sipahi, durgunluğun tüm dünyada yaşandığını ancak Türkiye?nin daha çok etkilendiğini söyledi. Sipahi, krizlerden ilk etkilenen sektörlerden gemiciliğin ticaretin düşmesine paralel hareket ettiğini vurguladı.
Mevcut tersanelerin mevcut üretim kapasitesi 2010 yılı sonunda 3 milyon dwt (geminin taşıyabileceği azami yük) dolayındaydı. Yatırımdaki tersanelerin tamamlanması durumunda da kapasitenin 6.3 milyon dwt?a çıkması bekleniyor. Ancak tersaneler dolu olmadığı için bu rakamlara ulaşılması önümüzdeki birkaç yıl için mümkün görünmüyor.
Türkiye?de halen kısmi işletme izni bulunan tersaneler dışında 71 faal tersane var. Bunlar her türlü deniz nakil vasıtasını üretebiliyor. Bir yandan da 4?ü proje aşamasında olan toplam 55 adet tesisin yatırımı da devam ediyor.
Satışı artırmak için fuar yapıyorlar
Sektör temsilcileri satışları hareketlendirmek ve yurtdışından müşteri çekmek için düzenlenen fuarda buluşuyor. logitrans Transport Lojistik Fuarı, Eko Fuarcılık ile Messe Münih International (MMI) ortaklığı ile 8-10 Aralık 2011 tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi?nde gerçekleştirilecek. Artan talep ile iki salona çıkarak 5. kez kapılarını açacak olan logitrans, taşımacılık ve lojistik pazarının ulusal ve uluslararası platformlarda yapılacak işbirliklerine zemin hazırlayan en büyük etkinliği niteliğini taşıyor. Yeni gemi siparişlerinin çoğunlukla deniz kuvvetleri ya da kamuya ait olduğunu belirten logitrans Transport Lojistik Fuarı Müdürü Altınay Bekar, ?Filomuzun 10 yıl önce 17 olan yaş ortalaması, bugün 25. Filoya yeni gemi girmemiş. Tonaj olarak da 10 yıl öncesine göre yüzde 27 küçülme var. Dünya lojistik endüstrisinin en önemli aktörlerini buluşturacak olan logitrans?ın tüm kesimler için olduğu kadar denizcilik sektörü ve tersaneler için de önemli fırsatlar doğuracak? dedi.
?Müstakbel müşteriler krizden etkilendi?
YAT ve Tekne Endüstrisi Federasyonu (YATEF) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Sipahi, büyük teknelerde ve mega yatlarda geçmişten gelen siparişlerin 2012?ye kadar devam ettiğini söyledi. Durgunluğun tüm dünyada var olduğunu ancak Türkiye?nin biraz daha fazla etkilendiğini söyleyen Sipahi, ?Müstakbel müşterilerin ekonomik krizden etkilenmesiyle durgunluk artıyor. Daha bitmeden satılan gemi ve yatlar var. Bu durum yeni siparişlerde gelecek yıl ne kadar zorlanacağımızı gösteriyor? dedi.
Sipahi, kurların yükselmesinin de iç satışlara etkisi olduğunu vurguladı. Son 6 ayda döviz kurunun yüzde 20-30 arasında arttığını belirten Sipahi durgunluğun ancak iç pazarla aşılacağını ifade ederek şöyle konuştu: ?Altyapı eksikliğinden dolayı iç pazarda yeterli satış yok. Kurların artması zaten zor durumda olan sektörü iyice kötü etkiledi. Çünkü motorlar dövizle ithal ediliyor. Küçük tekneler Türkiye pazarına satılıyor. Zaten olmayan deniz kültürüne yüksek vergiler ve teknelerin bağlanacağı yer sorunu eklendiğinde sıkıntı büyüyor. Bu tür sıkıntıları ancak sorunlara çözüm bularak aşabiliriz.?
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.