© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi

Ukrayna-Türkiye Stratejik Ortaklığı: Sırada Ne Var?

İstanbul Kadir Has Üniversitesi’nde, “Ukrayna-Türkiye Stratejik Ortaklığı: Sırada Ne var?” başlıklı panel düzenlendi.

Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Merkezi (CIES), Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu, Ukrayna Diplomasi Akademisi ve Kiev tabanlı Foreign Policy Council “Ukrainian Prism” işbirliği ile organize edilen etkinlik, Kadir Has Üniversitesi Galata Salonu’nda gerçekleştirildi.
Ukrayna topraklarındaki güncel gelişmeler ve deniz sınırları, Karadeniz bölgesine olan ilgiyi daha da arttırdı. Son yıllardaki gelişmeler bir yana, bölgede Türkiye-Ukrayna stratejik partnerliği büyüme gösteriyor.


Türk ve Ukraynalı uzmanları bir araya getiren panelde, iki ülkenin karşılaştıkları bölgesel zorluklara; ve bunların karşılıklı iki taraf için de nasıl faydalı hale getirilebileceğine; iki ülke arası ilişkilerin stratejik partnertlik sayılıp sayılamayacağına ve ülkeler arasındaki ilişkide önceliğin nelere verilmesi gerektiğine değinildi, panel; güvenlik, deniz sınırları, enerji, ekonomik gelişmeler ve Kırım Tatarlarının insani hakları konuları üzerine kurgulandı.


Panelin moderatörlüğünü, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Çalışmaları Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dimitrios Triantaphyllou yaptı. Panelin konuşmacıları ise;  UA Genel Yayın Yönetmeni: Ukrayna Analytica, Dış Politika Konseyi Yönetim Kurulu üyesi "Ukrayna Prism" ve Ukrayna Barış İnşa Okulu'nun küratörü Dr. Hanna Shelest, Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mitat Çelikpala,Türkiye'nin Ukrayna Büyükelçiliği'nde Siyasi Görevli Yevgeniya Gaber ve Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi Serhat Güvenç.


''Türkiye'nin istediği, Ukrayna'nın doğusuna hakim olan çatışmanın sona erdirilmesi''
Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin, diğer meselelere etkisi devam ettiği sürece Türkiye'nin daha dengeli bir politika izlemek isteyeceğini belirterek, "Bunun çözümü de tek başına Türkiye'nin yapabileceği bir şey değil ama Ukrayna ile ikili ilişkileri geliştirmeye ve daha yakın dostane stratejik bağlantılar kurmaya engel değil." dedi.


Çelikpala, doğrudan tarafı olmasa da kıyıdaşları olması sebebiyle Türkiye'nin komşusu sayılabilecek Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin ve olayların Kırım odağında yaşanmasının, Türkiye'yi işin içine çektiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Buradaki en büyük anlaşmazlık Rusya'nın Kırım'ı tek taraflı olarak ilhak etmesi. Bu, Türkiye'nin kabul etmediği başlıklardan bir tanesi. Türkiye'nin istediği, Ukrayna'nın doğusuna hakim olan bu çatışmanın bir an önce sona erdirilmesi, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün tesis edilmesi gibi uluslararası toplumun genelinin istediği şeyler. Tabii Rusya bu konuyu konuşmak dahi istemiyor, tek taraflı bir olay olarak algılamış vaziyette. Meseleyi karmaşık hale getiren de Türkiye'nin Rusya ile son dönemde yakın ilişkisi. Bu yakın ilişki kısa vadede vazgeçilebilecek bir ilişki değil çünkü sadece Karadeniz'le değil, Türkiye'nin güneyindeki meselelerin çözümüyle de bağlantılı. Türkiye de öncelikli meselesi olan terörle mücadeleyi halletmeden kuzeydeki gelişmelerin içerisinde çok fazla görünmemeye çalışan bir aktör."


Türkiye ile Ukrayna ilişkilerinin hızlı biçimde geliştiğine değinen Çelikpala, "Ticari ilişkiler, iki tarafın yüksek düzeyli iş birliği konseyi çalışır halde. 2017-2019 dönemi stratejik belgesi imzalandı. Yurt dışına çıkan Ukraynalıların yüzde 71'i Türkiye'ye gelmiş. Ukrayna, turizm anlamında da yakın ortak haline dönüşmeye başladı. Böyle baktığımızda çatışmalar, gerginlikler arasında derinden derine gelişen birtakım ilişkiler de var. Bunun nasıl gelişeceğini, nereye doğru gideceğini zaman gösterecek gibi görünüyor." diye konuştu.
Çelikpala, Rusya'nın tek taraflı hareketleriyle operasyonel işbirliklerinin sona erdiğini de anlattı.
Türk karar alıcıların, Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada denge yakalamaya çalıştığını belirten Çelikpala, "Denge orta vadede de yakalanmayacak gibi görünüyor. Rusya'nın Gürcistan'da yarattığı bir oldubitti vardı. Gürcüler onu kabullenmiş görünüyor ama böyle değil. Ukrayna, Avrupa'nın ortasında bir yer olarak kabul ediliyor artık. Buradaki bir oldubittinin kapatılması mümkün değil. AB ülkeleri ve batılı aktörler de Rusya'ya yaptırımları her seferinde artırmaya başladı." dedi.


Çelikpala, "Rusya ile ilişkilerimizin diğer meselelerimize etkisi devam ettiği sürece Türkiye daha dengeli bir politika izlemek isteyecektir. Bunun çözümü de tek başına Türkiye'nin yapabileceği bir şey değil ama Ukrayna ile ikili ilişkileri geliştirmeye ve daha yakın dostane stratejik bağlantılar kurmaya engel değil." değerlendirmesinde bulundu.


"İki ülke ilişkileri gelişmeye devam ediyor"
Foreign Policy Council'den Hanna Shelest de Ukrayna-Türkiye ilişkilerinde çok sayıda iletişim ve temas noktası olduğundan ilişkilerin politik, ekonomik ve kültürel olarak genişlediğini anlattı.
Shelest, Türkiye'nin, Ukrayna'nın ulusal önceliklerini ve uzun dönemde Ukrayna için neyin önemli olacağını anladığını belirterek, "Rusya-Türkiye ilişkisine, Türkiye'nin AB'yle yaşadığı problemlere rağmen Türkiye ve Ukrayna kendi gündemlerini nasıl yöneteceğini buldu. İki ülke ilişkileri gelişmeye devam ediyor."dedi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER