© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi

Türk Usulü Korsan Koruması!

Geminizi korsanlardan korumanın belki de en etkili yöntemini sizlerle paylaşıyoruz.

?Akıncı Deniz Güvenlik Hizmetleri A.Ş.?, 2006 yılından beri deniz güvenlik hizmeti veren Özkök Grup bünyesinde bulunuyor. Şirket, korsanlı sulardan geçen ticari gemilere SAT komandolardan oluşan personeli ile koruma hizmeti sunuyor. Ayrıca Ticaret Sicilinde kayıtlı olan ilk ve tek Türk "deniz güvenlik şirketi" olma özelliğini taşıyor.

Akıncı Deniz Güvenlik Hizmetleri?nin Genel Müdürü Kaya Kazmirci, yaptıkları işi büyük bir heyecan ile anlatırken amaçlarının caydırıcı olmak olduğunu şu sözleriyle vurguluyor:

?Amacımız caydırıcı olmak. Olası bir tehlikeye karşı müşterimizin gemisinin kaçmasını sağlamak? Çatışma kelimesini sevmiyor, ona mahal vermeden emniyetli bir seyir sağlamayı amaçlıyoruz."

Türk firmalara ağırlıklı olarak yabancı şirketlerin koruma hizmeti verdiğini hatırlatan Kazmirci; ?Biz onlardan daha uygun fiyatı aynı kalitede sunuyoruz, ayrıca ekiplerimiz Türkçe bildikleri için mürettebat ile daha iyi bir iletişim içinde oluyorlar.? diyerek yerli armatörlere Türk malı çözüm sunmak istediklerinin altını çiziyor.

Deniz Ticaret Gazetesi olarak, Kaya Kazmirci ile gerçekleştirmiş olduğumuz bu özel röportaj ile geminizi korsanlardan korumanın belki de en etkili yöntemini sizlerle paylaşırken; emekli SAT komandosu Erkan Balcı?nın bir gemiye gard hizmeti sunması esnasında başından geçen bir olayı da en yakın zamanda siz okurlarımız ile paylaşacak olmanın müjdesini veriyoruz.



Kaya Bey, Akıncı Deniz Güvenlik Hizmetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?

İçinde bulunduğumuz Özkök Grup 2006 yılından bu yana piyasaya güvenlik hizmeti sunmaktaydı. Özkök Grup?un yeni bir iştiraki olarak bünyesinde bulunan şirketimiz yeni kuruldu. Akıncı Deniz Güvenlik Hizmetleri olarak deniz güvenlik hizmeti sunuyoruz

Akıncı Güvenlik olarak Türkiye?de güvenlik hizmeti veren diğer şirketlerden farkınız nedir?

Akıncı Güvenlik şuanda Ticaret Sicilinde kayıtlı olan, denizde gemi güvenliği işini icra eden ilk ve tek Türk deniz güvenlik şirketidir. Bu hizmeti bireysel olarak sunanlar var. Ancak biz kurumsal bir yapı olarak profesyonel bir hizmet sunuyoruz.

Gemi güvenlik hizmeti verme fikri nereden çıktı?

Aden Körfezi?nde gemi kaçırma olayları sürekli artarken; Türk askeri ve iş adamı olarak gemi personelimizi ve milli servetimizi deniz haydutlarına terk edemeyiz görüşü ile yola çıktık. Arkadaşlarımız zaten bu işi bireysel olarak gerçekleştiriyorlardı. Bu uzmanlığı daha profesyonel bir yapıya taşıyarak daha ileri seviyelere taşımaya karar verdik. Böylece sadece bu alanla ilgili şirketimizi kurduk.



?Genç emekli SAT komandolar ile çalışıyoruz?

Çalışma ekibiniz kimlerden oluşuyor?

Operasyonel ekibimizin % 100'ü genç emekli SAT (Su Altı Taarruz) komandolardan oluşuyor. Sat komandolarla ilgili ne kadar bilgi sahibisiniz bilmiyorum; hepsi Silahlı Kuvvetler emeklisi ve her birinin eğitimi bir F-16'dan daha pahalıya mal oluyor. Hepsinin deniz ve gemi güvenliği konusunda dünya çapında uzmanlıkları var ve kadrolu olarak çalışıyorlar.

IMO kararlarının ve liman mevzuatlarının takibi önemli?

Biraz da vermiş olduğunuz hizmetten bahsedelim?

Korsanlı sulardan geçen ticari gemilere gard tahsis ediyoruz. Vermiş olduğumuz denizde güvenlik hizmeti, gelişi güzel bir iş olmamakla birlikte uluslar arası davranış yönetimi yönetmeliği doğrultusunda veriliyor. Elbette bu yönetmeliğin de uyulması gereken bazı ilkeleri var. Her şeyden önce yerel mevzuatlara uyum son derece önemli? Takdir edersiniz ki; deniz üzerinde verilen bir hizmet olması nedeniyle bulunduğunuz yere bağlı olarak mevzuat da değişebiliyor. Bu da yoğun bir şekilde hukuk takibi gerektiriyor. Hem IMO?nun (International Maritime Organization) konuyla ilgili kararları, hem de hizmet sunduğumuz limanların genel mevzuatları ile uyumlu çalışmamız son derece önemli?

?Çatışma kelimesini sevmiyoruz, amacımız caydırıcı olmak!?

En önemli konulardan biri ise; insani davranış yaklaşımı? Birleşmiş Milletler?in insani davranışla ilgili yönetmelikleri ile uyumlu çalışıyoruz. Özellikle orantılı güç kullanımı çok önemli? Burada amacımız caydırıcı olmak. Olası bir tehlikeye karşı müşterimizin gemisinin kaçmasını sağlamak? Çatışma kelimesini sevmiyoruz. Ona mahal vermeden kaçmayı tercih ediyoruz. Bizim için başarılı bir sefer, kaçarak geçen bir seferdir. Bize ya da müşterimizin gemisine olası bir saldırıda bulunacak birinin zarar gördüğü sefer bizim istediğimiz bir durum değildir.



Gemiye hangi limanda çıkıp, gemiden hangi limanda ayrılacağınızı neye göre belirliyorsunuz?

Bu tamamen geminin seferi, müşterimizin talebi ve yerel mevzuatlar doğrultusunda belirleniyor. Bazı limanlardan binmek daha kolay, bazı limanlardan daha zor olabiliyor. Seferin özelliklerine bağlı olarak biniş ve çıkış noktaları belirliyoruz.

Türkiye'de şöyle bir durum var; gemiye silah alımı yasak. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her bayrak devletinin bu konuda farklı kaideleri var. Türkiye bayrak devleti olarak şu anda resmi bir şekilde bunu onaylamıyor. Ama Türkiye'de sahibi Türk olan birçok gemi yabancı bayraklı... Birçok farklı devlet? O sebeple farklı bayrak devletinin oradaki görüşü izin veriyor.

?Aden Körfezi ile ilgileniyoruz?

Gemiye kaç kişilik ekip ile çıkılıyor?

Burada her şeyden önce müşterinin ihtiyacının ne olduğuna bakıyoruz. Gemi hangi limandan kalkacak, hangi limana gidecek ve hangi bölgelerden geçecek? Dünyada korsan tehlikesi barındıran değişik bölgelerin olması da göz önünde bulundurduğumuz bir konu? Biz ağırlıklı olarak Aden Körfezi ile ilgileniyoruz. Dolayısıyla müşterinin talebine göre gemiye ekip gönderiyoruz. Tabi ekibin kaç kişiden oluşacağı konusunda geminin özellikleri de çok önemli?



Tanker gemilerinde diğer yük gemilerine göre hizmet de değişiyor olmalı?

Evet, 3 ana cins gemi var. Kimyasal sıvı taşıyan tankerler, kuru yük gemisi ve konteyner gemileri? Güvenlik açısından değerlendirdiğimizde bir geminin bizim için iki özelliği ön plana çıkıyor. Birincisi geminin denizden yüksekliği, ikincisi geminin sürati? Konteyner gemilerinin denizden yüksekliği ve sürati fazladır. Bu özellikleri taşıyan bir gemiye tırmanmak da zordur. Kuru yük gemileri ile sıvı veya kimyasal taşıyan tankerler ise hem süratleri itibari ile daha yavaş, hem de denizden yüksekliği daha düşüktür. Müşteri hedef kitlemizi de bu tür gemiler oluşturuyor. Bir konteyner gemisine iki gard yeterli gelirken, büyük bir tankere 4 veya daha fazla koruma gerekebiliyor.

?Cansız mankenin gemiyi koruduğu görülmedi?

Cansız manken kullanımı ile ilgili düşünceniz nedir?

Gelen korsanlar ilk önce geminin etrafında dolanarak gerçek bir koruma mı, yoksa manken mi olduğuna bakıyor. İşin kolayına kaçıp cansız manken kullanan firmalar var. Ancak cansız mankenin henüz gemiyi koruduğu görülmemiş. Canlı personel her zaman iyidir. O canlı personelin de ihtisas sahibi olması gerekir. SAT komandolar da kendilerini her zaman ispat etmiş durumdadırlar.



?İdeal rakam 4?

Ücretlerin belirlenmesindeki kriterler nelerdir?

En önemli kriter seferin süresi? Kalkacağı ve gideceği liman ile müşterinin talep ettiği gard sayısı da önemli bir kriter. İdeal rakam 4, çünkü 4 gard ile bir gemiyi rahatlıkla kollamak mümkün. Böylece vardiya sisteminde de sorun yaşanmıyor. Gard sayısı arttıkça ücretler de artıyor. Tabi müşterimizle uzun soluklu sözleşmeler yaptığımız zaman bir nebze indirim yaratmak da mümkün. Ayrıca sigorta şirketlerinde de gard alındığında bir indirim söz konusu oluyor.

?Gardın olduğu gemilerde kaptan ve tüm mürettebatın içi rahat?

Armatörlerin bu hizmete talebi nasıl?

Dünyada bir ekonomik kriz söz konusu ve armatörler zor günler geçiriyor. Tabir yerindeyse navlunlar yerde sürünüyor. Burada maliyet unsuru ön plana çıkıyor ve hizmetimizi her zaman değerlendirmeleri mümkün olamıyor. Armatörün bir risk değerlemesi yapması ve bir karar vermesi gerekiyor. Ancak şu bir gerçek; gardın olduğu gemilerde mürettebatın içi rahat?

Filiz YÜKSEL / Deniz Ticaret Gazetesi

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER