Sinop'un Su Altı Zenginliği Dünyaya Tanıtılacak
Su altı /Yüzme/ DalışKaradeniz'de en fazla batık ve su altı arkeolojik eserin açıklarında bulunduğu belirtilen Sinop'ta bu zenginliğin günyüzüne çıkarılması ve tanıtımına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve su altı arkeoloğu Yrd. Doç. Dr. Babür Mehmet Akarsu, AA muhabirine, Sinop'un su altı arkeolojik zenginliklerinin bilinmesi, farkındalık oluşturulması amacıyla bir dizi çalışma yürüttüklerini söyledi.
Sinop'ta su altında bulunan ve bilinen batıkların 1990 yılından itibaren tescillendiğini belirten Akarsu, "Sinop, deniz ticaretinde milattan önce 7. yüzyıldan beri çok aktif olarak kullanılan bir liman kenti. Bu nedenle Sinop kıyıları birçok batığa ev sahipliği yapıyor. Bunların tanıtılması ve günyüzüne çıkarılması için çalışıyoruz." dedi.
Özellikle son 4 yıldır su altı arkeoloji zenginliğini dünyaya tanıtmak için yurt dışında sergiler açtıklarını, arkeolojiye meraklı dalgıçları Türkiye'ye davet ettiklerini, su altı dalışları yaptırdıklarını anlatan Akarsu, Sinop açıklarında su altında antik döneme ait ticari yük gemileri, Osmanlı - Rus Savaşı'nda donanmadan kalan batıklar gibi pek çok eser bulunduğuna dikkati çekti.
Batıkların 8 ila 120 metre derinlikte bulunduğuna işaret eden Akarsu, şöyle devam etti:
"Sinop ve çevresinin su altı arkeoloji zenginliği ile ilgili bugüne kadar bilimsel bir çalışma yapılmadı. Bu nedenle Karadeniz'in su altı zenginliklerini belirlemek ve batık alanlarını keşfetmek için çalışma yürütüyoruz. Belirlediklerimizin yanı sıra bir o kadar da bilmediğimiz, araştırma yapılmasını bekleyen batıklar var. Hatta antik Bizans dönemine ait yük gemisinde bulunan kiremitler, hala ilk günkü gibi duruyor. İkinci Dünya Savaşı'nda Alman uçaklarınca vurulan Yunan kuru yük gemisi, Osmanlı Rus Savaşı'nda 1853 yılından kalan batıklar bulunuyor. Sinop kıyıları birçok batığa ev sahipliği yapıyor. İlerleyen süreçte bu eserler Sinop turizmi açısından değerlendirilecek."
Akarsu, bu kapsamda Sinop'ta deniz müzesi kurulması yönünde çalışmaları olduğunu da aktararak, "Biz antik çağ kentiyiz ve antik çağa ait birçok batığa ev sahipliği yapıyoruz. Bu eserlerin güngüzüne çıkarılması ile bir deniz müzesinin kurulmasının ilk adımlarını atmak istiyoruz. Ayrıca su altındaki bu arkeolojik eserlerin tanıtılmasını amaçlıyoruz." diye konuştu.
Haber ve Fotoğraf : AA/Mehmet Kumcağız
Sinop'ta su altında bulunan ve bilinen batıkların 1990 yılından itibaren tescillendiğini belirten Akarsu, "Sinop, deniz ticaretinde milattan önce 7. yüzyıldan beri çok aktif olarak kullanılan bir liman kenti. Bu nedenle Sinop kıyıları birçok batığa ev sahipliği yapıyor. Bunların tanıtılması ve günyüzüne çıkarılması için çalışıyoruz." dedi.
Özellikle son 4 yıldır su altı arkeoloji zenginliğini dünyaya tanıtmak için yurt dışında sergiler açtıklarını, arkeolojiye meraklı dalgıçları Türkiye'ye davet ettiklerini, su altı dalışları yaptırdıklarını anlatan Akarsu, Sinop açıklarında su altında antik döneme ait ticari yük gemileri, Osmanlı - Rus Savaşı'nda donanmadan kalan batıklar gibi pek çok eser bulunduğuna dikkati çekti.
Batıkların 8 ila 120 metre derinlikte bulunduğuna işaret eden Akarsu, şöyle devam etti:
"Sinop ve çevresinin su altı arkeoloji zenginliği ile ilgili bugüne kadar bilimsel bir çalışma yapılmadı. Bu nedenle Karadeniz'in su altı zenginliklerini belirlemek ve batık alanlarını keşfetmek için çalışma yürütüyoruz. Belirlediklerimizin yanı sıra bir o kadar da bilmediğimiz, araştırma yapılmasını bekleyen batıklar var. Hatta antik Bizans dönemine ait yük gemisinde bulunan kiremitler, hala ilk günkü gibi duruyor. İkinci Dünya Savaşı'nda Alman uçaklarınca vurulan Yunan kuru yük gemisi, Osmanlı Rus Savaşı'nda 1853 yılından kalan batıklar bulunuyor. Sinop kıyıları birçok batığa ev sahipliği yapıyor. İlerleyen süreçte bu eserler Sinop turizmi açısından değerlendirilecek."
Akarsu, bu kapsamda Sinop'ta deniz müzesi kurulması yönünde çalışmaları olduğunu da aktararak, "Biz antik çağ kentiyiz ve antik çağa ait birçok batığa ev sahipliği yapıyoruz. Bu eserlerin güngüzüne çıkarılması ile bir deniz müzesinin kurulmasının ilk adımlarını atmak istiyoruz. Ayrıca su altındaki bu arkeolojik eserlerin tanıtılmasını amaçlıyoruz." diye konuştu.
Haber ve Fotoğraf : AA/Mehmet Kumcağız
İlginizi Çekebilir