Okulumuz müstesna bir ocaktır

Yunus Emre Şenol, kendinden bize bahsedebilir misin?

1988 yılında Ankara da doğdum. Bir erkek kardeşim var. Ailem Ankara da yaşamakta. İlköğrenimimi Ankara Şentepe ilköğretim okulunda tamamladıktan sonra orta öğrenimimi Ankara Fethiye Kemal Mumcu Anadolu Lisesi?nde tamamladım. 2006 yılında yüksek öğrenimime Deniz Harp Okulu?nda başladım, ancak bir süre sonra buradaki öğrenimini noktalayıp aynı yıl kazandığım İTÜ Denizcilik Fakültesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği Bölümü?nde yüksek öğrenimime devam ettim.

Okulundan dereceyle mezun oldun. İTÜ Denizcilik Fakültesi gibi köklü bir okulu birincilikle bitirmek nasıl bir duygu? Dereceni öğrendiğin anda neler hissettin?

Okulum her zaman ülkemizin en donanımlı, yetenekli, denizciliği Türk? ün büyük milli ülküsü olarak görüp daima çalışan denizcileri yetiştiren müstesna bir ocak olmuştur. Böyle bir okuldan birincilikle mezun olmak mutluluk, heyecan, fazlasıyla güven ve insanı endişelendirecek kadar sorumluluk getiren bir durum. Birinci olmak demek tüm gözlerin üzerinizde olduğu, sizden sonrakilerin sizi örnek alabileceği, yaptığınız her işte bundan sonra en az kendiniz kadar, birinci olarak mezun olduğunuz okulunuzun da değerlendirileceği anlamına gelmektedir. Tüm bunların okulda derece için verdiğim uğraş ve çabalardan çok daha fazlasını ve özenlisini bundan sonraki hayatım boyunca sarf etmemi gerektirdiğinin farkındayım. Okulumuzdan mezun olurken her mezununun istisnasız olarak sahip olduğu ülkemizi 6 kıtada layıkıyla temsil etmenin heyecan ve kaygısına bir de birincilik unvanıyla eklenen okulumu temsil sorumluluğunu her zaman bugün duyduğum heyecanla hissedeceğim. Derecem okulun son gününe kadar büyük heyecanla süren tatlı rekabetin neticesinde kesinleşti. Gemi makineleri işletme mühendisliği bölümü birincisi sevgili kardeşim Cem Erçetin?le verdiğimiz birincilik yarışını çok az bir farkla son dönem final notlarının açıklanmasıyla kazandığım belli oldu. Bu denli heyecanla süren yarışın sonunda başından beri inandığım, gerçekleştireceğimden hiç şüphe duymadığım ve sonunda elde ettiğim bu derece bana çok büyük mutluluk verdi.   

Bu başarıyı nasıl elde ettin? Senden sonra mezun olacak genç denizci kardeşlerine ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?

Derslerimde elde ettiğim başarı düzenli ve sistemli ders çalışmanın bir sonucudur. Ders konularını günlük hayata tatbik edebilmem de başarıya ulaşmamda büyük bir etkendir. Bu tatbikat hem başarının anahtarı, hem de mühendisliğin bir gereğidir. Beni başarıya ulaştıran diğer önemli faktör de planlı bir hayata sahip olmamdır. İnsanların meşgaleleri ne kadar fazla olursa olsun düzenli ve planlı bir işletmeyle çok konuda başarı elde edilebilir. 4. Sınıf öğrenciliğim boyunca okulda sürdürmeye çalıştığım genel zabitlik ve kariyer kulübü üyeliğinin getirdiği uğraşların yanında derslerimdeki gayretim ve neticesindeki başarım bunun bir göstergesidir. Benden sonra mezun olacak kardeşlerime tavsiyem okul hayatları süresince yapacakları hiçbir sosyal aktivite ve işin derslerinden daha önemli olmadığını unutmamaları yönünde olacak. Sportif, özellikle de sosyal faaliyetlerin çok fazla olduğu okulumuzda kardeşlerimin bu faaliyetlerle uğraşırken derslerini 2. Plana atmamalarını tavsiye ediyorum. Ayrıca okuldan mezun olunduğunda tamamı ile gemide çalışmaya endeksli bir gelecek düşünüp okulda da buna göre hareket etmemeleri gerekmektedir. Müfredatımızda bulunan pek çok mühendislik derslerine ?gemide ne işime yarayacak? düşüncesiyle yaklaşmamalıdırlar, gözlemlediğim kadarıyla okulumuz öğrencilerinin en büyük hatası bu noktadadır. İTÜ Denizcilik Fakültesi mezunlarından beklenen sadece denizde çalışmak değil denizciliğe katkıda bulanabilecekleri, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk Denizciliği için çok büyük önem arz edecek vazifelerde yer almalarıdır. Bu anlamda lisans eğitimleri sırasında, mezuniyetleri sonrası eğitimlerine devam etmeyi düşündükleri dünyadaki büyük okullarla görüşmelerini yapmaları gerekmektedir. Çünkü denizciliğimiz ancak ve ancak alacağımız daha fazla eğitimle ulaştırmayı ülkü edindiğimiz noktalara yükselecektir.

Deniz ve denizcilik senin için ne anlam ifade ediyor?

Deniz çocukluğumdan beri özgürlüğün timsali olmuştur. Benim için deniz, mavinin en güzel tonu, altında keşfedilmeyi bekleyen çok farklı bir hayatı barındıran gizemli bir dünya, güzel hayallerin vazgeçilmez bir teması anlamına gelir. Denizcilik de bu belirttiğim duyguları yaşama firsatı sunan yaşam tarzıdır. Ayrıca denizcilik çok farklı insanları, kültürleri tanıma imkanı bulduğum, küreselleşen dünyada bu gelişmeye önayak olan sektörü ifade etmektedir.   

Gelecek hedeflerinden bize bahsedebilir misin? Kendine nasıl bir yol çizmeyi düşünüyorsun?

Kardeşlerime tavsiyelerimden de anlaşılacağı gibi denizde yaklaşık 5 yıl çalıştıktan sonra yurtdışında ve devamında okulumda yapmayı planladığım akademik çalışmalar neticesinde denizciliğimiz için önemli işlere imza atan bir konumda bulunmak istiyorum.

Öğrencilik yıllarında eğitim gördüğün arkadaşlarınla beraber yaşadığın bir anın varsa bizimle paylaşabilir misin?

Fakültemiz sosyal faaliyetlerin ve arkadaşlıkların çok yoğun yaşandığı bir okuldur. Kardeşlerimle okul hayatımız boyunca pek çok güzel vakit geçirdim. Ama bunların arasında her an aklımda tazeliğini koruyan, her anımsayışımda bana mutluluk veren anılarımın yer aldığı, kardeşlerimle birlikte 1. Sınıfta yapmış olduğumuz ve devamında 4. sınıf ağabeylerimizi mezun ettiğimiz boru-trampet çalışmalarıdır.