© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi

Murat kıran'ın DTO'daki konuşması

denizcilik sektörünün bazı mensuplarının genel durum ve gidişat konusunda yanılgılara yol açabilecek beyanlarını üzülerek müşahede etmekteyiz.

Gisbir Murat Kıran'ın DTO da yaptığı konuşmanın tam metnini basın bülteni olarak gönderdi. İşte o konuşma

Sayın Başkanlarım, değerli meclis üyeleri, denizcilik medyamızın değerli mensupları, değerli katılımcılar,öncelikle hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün sektörümüz için büyük önem arz eden üç önemli konuyu dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Tüm bu konulardaki yaklaşımım ve değerlendirmelerim Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanlığını üstlendiğim 03 ekim 2011 tarihinde yapmış olduğum ilk konuşmamda vurguladığım tespitlerimizde ve taleplerimizde gerçekçilik ilkesi doğrultusunda olacaktır.

Hazine Taşınmazlarının Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik 04 Temmuz tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve özellikle Tuzla bölgesindeki üyelerimizden (tüm üyelerimiz aynı sıkıntıyı yaşamıyorlar) her beş yılda bir kira değerlemesine tabi olan ve astronomik artışlarla karşılaşan üyelerimizin cirodan binde bir ödemeyi öngören yeni kira sistemine geçişinin önü açılmıştır.

Bu konuda üyelerimizin geçiş döneminde yaşayabileceği problemleri asgariye indirmek maksadıyla Genel Sekreterimiz ve Mali Danışmanımız, İstanbul Defterdarımız ve ekibiyle geçtiğimiz hafta son derece olumlu ve verimli bir görüşme gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda İstanbul Defterdarımız ve heyetini önümüzdeki hafta ve ilk kez olmak üzere Tuzla Tersaneler Bölgesi?nde tam gün ağırlayacağız.

Havadan ve denizden dahil olmak üzere gemi inşa sanayimizi ve tersane gerçeğini kendilerine ifade etmeye çalışacağız. Müteakip planlamamızda Sn. Maliye Bakanı ve Milli Emlak Genel Müdürü?ne aynı programı uygulamaktır.

Ben söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinde büyük emek ve gayretleri olan ve bugün aramızda bulunan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Eski Müsteşar Yardımcısı Sn. Suat Hayri AKA?ya ve Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürümüz Sn. Hızırreis DENİZ?e huzurlarınızda sektörüm adına bir kez daha teşekkür ediyorum.
İkinci değinmek istediğim konu, tersane tekne imal ve çekek yerleri kısmi işletme/işletme izinleri konusudur. Değerli katılımcılar; Genel Müdürlüğümüz koordinesinde; 2008 yılında yürürlüğe girmiş olan Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerleri yönetmeliği çerçevesinde tesislerimize kısmı işletme/işletme belgeleri 10.08.2014 tarihi itibarıyla düzenlenmektedir.
Tersane, tekne imal ve çekek yerlerine kısmı işletme/işletme belgelerinin düzenleme sürecinde;
? Tesislerin iş sağlığı ve güvenliği, emniyet ve çevrenin korunması hususlarında ikincil bir kontrol yapılmış,
? İzinsiz ve standart altı çalışan tesisler (tekne imal ve çekek yerleri) belirlenmiş,
2
? Tesislerin sahada ki denetimlerinde ve belge bazında ki kontrollerde genel mevzuat çerçevesinde yapılan incelemelerle bütünsel bir disiplin sağlanmış,
? Hazine Taşınmazlarının Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yeri Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik( 04.07.2014) gereğince herhangi bir sözleşmeye bağlı olmaksızın çalışan ve ecri misil bedeli ödeyen tesislerle sözleşme yapılabileceğinden, kısmi işletme/işletme belgelerinin düzenleme sürecinde bu tesislerle ilgili bir envanter altyapısı oluşmuştur.
? Sektörde yapılacak verimlilik artışı, kapasite değerlendirmeleri gibi konularda çok büyük bir önem arz eden geçmişe ve bugüne ait verilerin kayıt altına alınması hususu bu süreçte GSVP (gemi sanayi veri programı) ile tekrar kontrol edilmiştir.
? Tesislerde ISO 9001, ISO 14001 ve OHSAS 18001 kalite belgeleri aranması ile uluslararası standartlarda üretim tesisleri bütünlüğü sağlanmıştır.
? Özellikle yatırım maliyetleri ve işletme maliyetleri açısından sektörün kendi içerisinde oluşan rekabet dengesizliği işletme izni zorunluluğu ile devre dışı bırakılmıştır.
? İmar durumları, kapasite tespiti, imara esas tersane organizasyon planı ve yapı kullanma izni gibi uygunsuzluklar giderilmiştir.
? Türkiye?de mevcut 73 tersane ve 500 adet tekne imal ve çekek yerinin şu an itibarıyla gerçek anlamda faaliyette olup olmadıkları kayıt altına alınmıştır.
6 yıl önce yayınlanmış ve yürürlüğe girmesi defalarca ertelenmiş bir yönetmelik ve defalarca uyarı yapılmış bir sektörde bugüne kadar müracaat bile etmemiş tesisler için burada üzüntü ve hayal kırıklığımı ifade etmek isterim. (maalesef azda olsa bu tür tesislerimiz mevcut)
İzinsiz yerlerde üretim, üretimde teknoloji eksikliği, haksız rekabet ortamı, birbiriyle müşteri odaklı pazarlık, devletle olan birliktelik, sorunlar ve ortak taleplerin iletilmesi, politika ve strateji belgesinin doğru tespiti gibi sermaye yoğun bir sanayi için devlet bakışında stratejik sektörü oluşturmayı hedefliyorsak, her tesis sorumluluğunu daha önceden yerine getirebilirdi diye düşünüyorum. Yani bazı arkadaşlarımızın kendi yaklaşımlarını bu kapsamda tekrar değerlendirmelerinde fayda görüyorum.
Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürümüz Sn. Hızırreis DENİZ ve tüm ekibi bu süreçte son derece yapıcı ve sektör menfaatlerini gözeten bir yaklaşım sergilemiş, bürokrasiyi azaltma konusunda sonuna kadar inisiyatif kullanmıştır/kullanmaktadır. Şu ana kadar 55 tesise izin verilmiştir. 38 tesisin daha bu hafta sonuna kadar izin alabileceğini öngörmekteyiz.

Son olarak dikkatlerinize sunmak istediğim konu gemi inşa sektörümüzle ilgili görüş belirtme konusudur. Gemi inşanın gerek ülkemizde ve gerekse dünyada ülkelerin ekonomisi ve savunmasına katkısı ile stratejik bir sektör oluşu nedeniyle bu konudaki haberler ilgi çekmektedir. Bu inançla ve gururla ifade etmek isterim ki başkanı bulunduğum Türkiye Gemi İnşa sanayicileri birliği ve ulusal ve uluslararası platformlarda Türk gemi inşa sanayinin sözcüsü olarak kabul görmektedir. Bu kapsamda önde gelen yurtdışı yayınlara katkı sağlamak da dahil olmak üzere 3 sektörün en gerçekçi verilerini paydaşlarımızın istifadesine sunmaktayız. Ancak daha önce de defaten hassasiyetimizi belirtmemize rağmen denizcilik sektörünün bazı mensuplarının bizimle koordine etmeksizin gemi inşa sanayimizin genel durumu ve gidişatı konusunda hatalı değerlendirmelere ve yanılgılara yol açabilecek beyanlarını üzülerek müşahede etmekteyiz. Bu konu bizlerin sektörümüzün gerçeklerini özellikle devlet kademelerine ifadeye yönelik gayretlerini büyük ölçüde sekteye uğratmaktadır. Ayrıca kişi veya firma bazında ağır sorunlar yaşayan arkadaşlarımızın bu sorunlarını sektörün genelinin sorunu şeklinde yansıtması ve ajite etmesi inandırıcılığımız konusunda ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Önerimiz ve temennimiz; herkesin uzmanı ve sözcüsü olduğu konuda görüş ifade etmesidir. 5 üyemizin savunma sanayi ihalelerini büyük bir başarı ile sürdürdüğü bir kısmının ihracatına başladığı, bir üyemizin Yalova Bölgesi?nde vergi rekortmeni olduğu, bir üyemizin dünyada ilk kez LNG Powered Tug Boat inşa ettiği, önemli sayıda üyemizin platform destek gemileri, römorkörler, balıkçı gemileri inşasında önemli pazarlar elde ettiği, tamir ve bakım konusunda ülkemizin her geçen gün Avrupa?nın merkezi haline geldiği ve dünyanın önemli halka açık denizcilik şirketlerinin tersanelerimizle Fleet Aggreement?lar imzaladığı bir ortamda gemi inşa dibe vurdu, öldük bittik gibi ifadelerin ve sektörün gerçekleri incelenmeden ifade edilen değerlendirmelerin ne kadar gerçekçi olduğunu ve Türk gemi inşa sektörüne ne fayda sağlayacağını takdirlerinize sunarım. Son olarak ilk başta ifade ettiğim gerçekçilik yaklaşımımız kapsamında şunu özellikle ifade etmek isterim ki; her geçen gün global bir ülke olma yolunda baş döndürücü bir hızla gelişen ve değişen dünyamızda bence bugünün iş hayatının 3 temel prensibi;
Good Investment ? iyi yatırım
Good Management ? iyi yönetim
Business Development - iş geliştirme
olarak ifade edilebilir. Sektörün yükseliş döneminde finansal güçlükler yaşayan ve bu nedenle el değiştiren firmalar, yine bu kapsamda ; ekim 2008 de başlayan ve halen sonlarında olduğumuza inandığım denizcilikteki tüm zamanların en büyük krizinin yaşandığı bu dönemde; yeni yönetim anlayışı ile önemli aşamalar kaydetmiş olan üyelerimiz bu savımı destekleyen unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Değerli Katılımcılar;
Sayın Başkana bana bu fırsatı verdiği için sizlere de sabırla dinlediğiniz için şükranlarımı sunarım.
Saygılarımla.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER