MDTO'dan yeni kitap, Mersin İskeleleri
Odalar /Eğitim / DerneklerMersin Deniz Ticaret Odası (MDTO), Yazar Semihi Vural tarafından kaleme alınan Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri adlı eserini kitaplaştırdı
Daha önce de Mersinin farklı yönlerini anlatan birçok kitabı kent kültürüne armağan eden Mersin Deniz Ticaret Odası, bu kez de Mersinin bugün yok olmuş tarihteki iskelelerinin planlar, fotoğraflar, belgeler ve sözlü anlatımlarla Yazar Semihi Vuralın araştırmalarıyla ortaya koyduğu Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri adlı eserini kitap haline getirdi.
Mersinin kuruluşunu ve kentleşme sürecini anlatan Vural kitabının tanıtımı Mersin Deniz Ticaret Odasıda düzenlenen basın toplantısıyla yapıldı.
Tanıtıma, Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Lokmanoğlu, Yazar Semihi Vural, Editör İhsan Tokgöz ve Mersin Deniz Ticaret Odası Genel Sekreteri Korer Özbenli katıldı.
MERSİN İLE İLGİLİ ÇOK AZ BELGE, BİLGİ VAR. TOPLAYABİLDİĞİMİZ KADARINI TOPLUYORUZ
Mersinin yok olan kültürel değerlerinin ve iskelelerinin öyküsünün anlatıldığı kitabın tanıtımında konuşan Mersin Deniz
Bu alanda daha önce birkaç eseri Mersine armağan ettiklerini belirten Lokmanoğlu, Semihi Vural da çok eski bir Mersinli. Çok değerli çalışmaları var. Beraber karar verdik ve bu kitabın basılmasını gerçekleştirdik. İnanın Mersin ile ilgili çok çok az belge, bilgi var. Zaten yeni nesiller de belge, bilgiye fazla bakmıyor, bir şey öğrenmek için internette arama motorlarına başvuruyor. Biz de toplayabildiğimiz kadarını topluyoruz. Bence çok başarılı bir eser. Semihi ağabeye çok teşekkür ediyorum dedi.
MERSİN İLE İLGİLİ 1811DEN 1960LARA KADAR GELEN İPUÇLARINI BİR ARAYA GETİREREK BİR KAZAK ÖRMEYE ÇALIŞTIK
Daha önce yayınlanan Bilinmeyen Mersin üçlemesinin Yumuktepe ve Sikkelerde Yaşayan Zephyriondan sonra basılan son kitabı olan Pamuğun Çocuğu Mersin ve Mersin İskeleleri eserine ilişkin bilgi veren Semihi Vural da Mersinin çeşitli unutulmuş devreleri olduğunu dile getirdi.
Mersinin çok eski tarihinin bilindiğini, ancak yakın geçmişine ışık tutacak bilginin az olduğunu ifade eden Vural, Bir Yumuktepe diyoruz, bizi 9 bin yıl eskiye götürüyor, bir Zephyrium diyoruz 2 yıl eskiye götürüyor ama yakın geçmişine bir ayna tutacak olursak, Şinasi Develi olmasaydı ben de olmazdım. Çünkü 1986da hazırladığı kitabı ile herkes bir Mersin varmış diye öğrendi ve Mersinin bir kitabı oldu, her şeyini ondan sonra öğrenmeye başladık diye konuştu.
Kendisinin İstanbul doğumlu olduğunu, ancak 50 yıldır Mersini takip ettiğini ve 1976 yılında geldiği Mersinde bu yıl 40. yılını doldurduğunu söyleyen Vural, Mersine ve Mersinliye aşık olarak kente geldiğini anlattı. Mersinin 50 yıl önce muhteşem bir kıyı kasabası olduğunu vurgulayan Vural, kente dair 50 yıldır biriktirdiklerini son 8-10 yıldır kitaplaştırmaya çalıştığını aktardı.
Mersin Deniz Ticaret Odasınun büyük desteğiyle kitabın yayınlandığını belirten Vural, şöyle devam etti: Kentin 200 yıla yakın, 1811lerde başlayan ve deniz haritalarını çıkarmakla görevli bir kadronun Mersine gelmesinden itibaren başlayan serüven, 1960lara kadar ne geldiyse, ipuçlarını bir araya getirip bir ilmek, bir kazak, bir çorap örmeye çalıştık. Dünyada şimdiye kadar çıkmış bütün kartpostalları ve Mersin ile ilgili bütün fotoğrafları toplayan çok iyi bir arşivci ve koleksiyoncu olan Hayrettin Ergunun bana açtığı arşiviyle iyi görsellerle bezenmiş bir kitap ortaya çıktı.
Ben yazar değilim, sadece biriktiriyorum. Bu kitabın içindekilerin yalnızca yüzde fikir olarak benim olabilir ama yüzde 99u, onlar zaten vardılar, ben sadece editörlerimin ve dostlarımın yardımıyla onu bir görselliği iyi, bir ortaokul öğrencisinin bile okuyabileceği, sıkılmadan bakılabilecek bin başucu kitabı şekline sokmaya çalıştım. Eğer beğenilirse, okunursa ve bir iz bırakırsa ben de mutlu olacağım bir Mersinli olarak.
Vural, bir soru üzerine, Mersinin kuruluşunu gerçekleştiren bir ürün olduğu için kitabının adını da Pamuğun Çocuğu Mersin koyduğunu kaydetti.
9 bin yıl önce Yumuktepeden ekmeklik buğdayın dünyaya yayıldığını, 2 bin yıl önce ise Zephyrium sikkelerinin simgesinin elinde Mersin bitkisi tutan bir tanrıca olduğunu anlatan Vural, 200 yıl öncesinin bitkisinin de pamuk olduğunu dile getirdi. Bununla ilgili bir kent müzesi kurulmasını da öneren Vural, ayrıca Mersinlilerden ve kurumlardan, kent içinde bugün yok olan iskelelerin bulunduğu noktalara, o iskeleleri anlatan birer stant kurulması için destek istedi.
İlginizi Çekebilir