Kapt. Mustafa Can’dan Kabotaj Uyarısı
GÜNDEMİMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Ekim ayı Meclis Toplantısı’na katılan İMEAK DTO Yönetim Kurulu Üyesi ve Transbosphor Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kapt. Mustafa Can, Türkiye’nin denizlerindeki hak ve menfaatlerini garanti altına alan Kabotaj Kanunu ile ilgili uyarılarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde KADOTUG adlı Palau bayraklı römorkörün Kabotaj Kanunu’nu delmeye çalıştığını hatırlatan Kapt. Can, “Geldikleri gibi gidenlerin gittikleri gibi gelmemeleri için mavi toprağımıza uskurların değmemesi için her zaman dört elle sarılmalıyız” dedi.
Kapt. Mustafa Can şunları söyledi :
Mavi toprağımıza sahip çıkmalıyız
Karada kazandığımız Kurtuluş Savaşı’nın ardından milli çıkarlarımızı korumak için yöneldiğimiz denizlerimizin bizim olduğunu gösterdiğimiz hakların tamamına kabotaj diyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde önce Lozan Anlaşması ile kapitülasyonlara son verdik. Ardından 1926 yılında çıkardığı Kabotaj Kanunu ile Türkiye’nin deniz, göl ve akarsularında sadece ama sadece Türk vatandaşlarına ait gemilere, Türk bayraklı gemilere çalışma izni verildi. Kabotaj Kanunu ile yabancı gemilerin ise sadece Türk limanları ve yabancı ülkeler arasında insan ve yük taşıyabileceğine karar verilmişti.
Selanik diyor ama…
Geçtiğimiz günlerde, KADOTUG adlı Türk sahipli ama Palau bayraklı römorkör, Trabzon Limanı'ndan, Yavuz araştırma gemisi için kullanılması planlanan ‘transservis’ adlı dubayı yedekliyor.
Varış limanı olarak ise Selanik olarak bildirdiği için çıkış izinlerini de alıyor. Römorkör, İstanbul Boğazını geçtikten sonra Kumkapı önlerine demirliyor ve bir gün sonra ne oluyorsa geminin çektiği duba, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait üç römorkör tarafından Haydarpaşa Limanı’na götürülüyor. Römorkör en son Haydarpaşa Limanı'nda 28 Eylül'de Haydarpaşa Limanı'nda sinyal verdi ve ardından AIS cihazını kapattı. Gelen son haberlere göre de römorkör seyirden men edildi. Kıyı Emniyeti, "İstanbul Liman Başkanlığı izin verdi" derken, liman başkanlığının ise soruşturma başladığına dair haberler alıyoruz. Bu konuda da deniz emekçileri olarak hassasiyet göstermemizin görevimiz olduğuna inanıyorum.
Yunanistan ayrıntısı
Öte yandan, römorkörün varış noktasını Selanik, yani Yunanistan olarak bildirmesini de manidar buluyorum. Biliyoruz ki, Yunanistan tarafsız kalması gereken adaları hızla silahlandırıyor, deniz haklarının 12 mil olduğunu iddia ederek deniz sınırlarımızı ihlal ediyor. Yunanistan’ın bu sürekli girişimleri küçük bir devletin ergen heyecanlarından fazlasını içeriyor. Yunanistan hala ısrarla “Tüm Anadolu’yu Yunanlaştırmak” olarak özetleyebileceğimiz Megali İdea peşinden koşuyor. Şeytan ayrıntıda gizlidir. Varsayalım, römorköre müdahale edilmedi ve duba Selanik’e götürüldü. Oradan da Yunanistan bayraklı bir römorkör ile Yavuz Sondaj Gemisi’ne ulaştırıldı. Bunun milli güvenliğimizde ve milli denizciliğimizde yaratacağı onur kırılmasını hayal edebiliyor muyuz?
Türk denizcilere göre planlanmalı
Belki de bir denizcinin üç kuruş daha ucuza mal etmek için kendince ürettiği bu çözüm, bizi bir anda Kabotaj Kanunu’nun delinmesiyle karşı karşıya bırakıyor. Dünya üzerinde aslında çok kolay çözülebilecek konular yüzünden milli güvenliğinin dahi tehlikeye girmesine izin veren başka ülke var mıdır, bilmiyorum! Oysa son örnekteki gibi taşımaların - bir iki gün önce değil – en az bir yıl önceden planlanması ve ihtiyacın öncelikle Deniz Ticaret Odası ile paylaşılması gerekiyor. Odamız da bunu paydaşlarına iletecek ve ihtiyaç çözülecek. Eğer ihtiyaç, bizim olanaklarımızla çözülebilecek gibi değilse işte o zaman römorkör veya başka deniz araçlarının ithalatından söz edebiliriz ama ne olursa olsun Kabotaj’ın milli bir Türk denizcisinin namusu olduğu unutulmamalı.
Unutmayalım ki, Türk’ün mankurtlaşarak vatan ve namus kavramını unutması, İstanbul’u dahi bir dönem bizden koparmıştı. Bu vesileyle dün kutladığımız İstanbul’un Kurtuluşu’nda kan ve ter akıtanları, başta Büyük Atatürk olmak üzere, saygıyla anıyorum.Geldikleri gibi gidenlerin gittikleri gibi gelmemeleri için mavi toprağımıza postalları değil ama uskurların değmemesi için her zaman dört elle sarılmalıyız.
Römorkör iyi niyetli değildi
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran ise söz konusu römorkörün iyi niyetli olmadığını, Trabzon’a gelirken de aynı sorunlarını çıkardığını belirterek, “Denizcilik Genel Müdürlüğü, Liman Başkanlığı ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerin tamamında idarenin bir kastı olmadığı konusunda hemfikiriz. Bunun aksini düşünmek facia olur” dedi.
İlginizi Çekebilir