İstanbul?dan, Çanakkale?ye Kürek Çektiler
GÜNDEMYıllar sonra izine rastladıkları, Gelibolu savaşında yaşamını yitiren büyük dedeleri ve bu savaşta zayii 450.000 için, İstanbul?dan Çanakkale?ye kürek çektiler.
Yıllar sonra izine rastladıkları, Gelibolu savaşında yaşamını yitiren büyük dedeleri ve bu savaşta zayii 450.000 için, KARA SAVAŞLARI?nın başladığı 25 Nisan?da (100. yılında) orada olmak adına İstanbul?dan, Çanakkale?ye kano/denizkayağı ile kürek çektiktiler.
Ve Başardılar.
Gezinin Sloganı: BİZİ UNUTMA/ LEST WE FORGET
Katılımcılar: Gülhun Gürbüz / İlker Gürbüz
Tarih: 18-24 nisan 2015
Rota: İSTANBUL - ECEABAT/ ÇANAKKALE
Seyahat Aracı: Kano (Denizkayağı)
Mesafe: 150 Deniz mili / 277 km.
GEZİNİN SONUCU:
Çanakkale Ağadere Hastanesi Şehitliği?nde yıllar sonra izine rastladıkları, 02.06.2015 tarihinde Gelibolu savaşında yaşamını yitiren büyük dedeleri ?Osman Oğlu İbrahim? ve bu savaşta zayii olan 450 bin için sıradışı bir yolculuk gerçekleştirdiler.
150 deniz mili süren kano yolculuğu; Yeşilköy/ İstanbul?da başlayıp, Eceabat/ Çanakkale?de sonlandı.
KENDİ DİLLERİNDEN GEZİNİN HİKAYESİ:
İlker Gürbüz
Grafik Sanatçısı/
BCU 3 yıldız sertifikalı deniz kayakçısı ve aynı zamanda Türkiye?nin ilk kano/ deniz kayağı derneği kurucu üyesi
"Öncelikle; eşimin bu yolculukta zorlanmadığını ve en zor şartlarda bile yardım almaksızın bana eşlik ettiğini belirtmek isterim. Bu yolculuğumuza son anda katılan, arkadaşımız Senem Yerli?de Gelibolu?ya kadar bizimle kürek çekti. 18 Nisan günü başlayan kano/ deniz kayağı yolculuğumuzu, 24 Nisan?da Çanakkale Kara Savaşları?nın 100. yıldönümünden önce Kilitbahir, Eceabat arasındaki Ağadere hastane şehitliğine ulaşıp temsili bir çiçek bırakarak tamamladık. Yolculuğumuzda zorluklar vardı, hava bazen lodos esti, bazen poyraz. Yağmurda, doluda ve şiddetli rüzgarlarda yolculuk ettik. Sloganımız ?Bizi Unutma?ydı. Her küreğimizde kimseyi unutmadık.
Yaşanan süreçte toplumumuzda, Türkiye Cumhuriyeti?nin kıvılcımı Çanakkale Savaşları?nın gün be gün unutulduğunu hissediyoruz. Bu da bizi çok yaralıyor. Günümüzde kadının da genelde geride kaldığını düşünecek olursak bu cumhuriyeti erkeklerle birlikte kuran kadınlarımız gibi eşim ve Senem?de bu anlamlı yolculukta ne kadar güçlü olabileceklerini kanıtlamış oldular. Kendini feda etmiş binlerce insan ve barış için kürkek çektiler."
Gülhun Güçyetmez Gürbüz
Tedarik Zinciri ve Satın Alma Müdürü/
BCU 3 yıldız sertifikalı deniz kayakçısı
"3 yaşında bir çocuk annesiyim. Normalde benden beklenen klasik anne rolümle ilişkili olarak evde oturmam, daha sakin bir yaşam sürebilmemdi sanırım. Ama ben biliyorum ki bu savaşta kadınlarda erkekler kadar büyük rol oynadı. Ve kadınlar çok fazla mücadele verdi. Ben onları temsilen burada olmak istedim. Yol boyunca zorlandığım anlar da oldu, fakat kadınların da dirençli ve güçlü olduğunu göstermek istedim. Bana ?çocuğunuz var, korkmuyor musunuz?? diye soranlara korkmadığımı, aksine büyüklerimizi anmak ve yüceltmek adına çocuklarımıza güzel mesajlar bırakmaya çalıştığımı söylüyorum."
Dönemin en güçlü savaş makinesi ve ordusu dünya savaşının en önemli darbesini Osmanlı?ya vurmak için hazırdı. Boğaz denizden geçilemeyince, 25 Nisan 1915 şafağı, 8 farklı noktadan 9 ay sürecek kanlı kara savaşı başlamış oldu.
Öyle bir savaş ki; nerede olduğunu ve kiminle savaştığını bile bilmeyenler...
Karşısında donanımsız, moralsiz ve seferberlik ile toplanmış bir savunma.
Osman oğlu İbrahim, kendisini İstanbul?a götürecek Cide açıklarında demirlemiş Karadeniz?in limanlarından asker toplayan vapura ulaştığında, bir daha geriye dönemeyeceği 400 arkadaşı ile birlikteydi.
..................................................
Ülke işgaldi, hayat zordu... İbrahim?i kaybeden Emine hanım fazla yaşayamadı,
Hatice ve Melek öksüzdü artık.
Cide?de?ye nadir gelen vapura yanaşmak için acele ederdi dalgada sandallar.
Bir yolcu var ki minik mi minik Melek, evlat gidiyor şimdi İstanbul?a.
Kucağında Hatice ile uzaktan bakakaldı büyükanne.
Gözleri doldu o gün geldi aklına; izin vermemişti oğul, kıyıya kadar gelmesine.
Sırtına atmış heybesini, yürümüştü bir kaç adım sonra dönmüş bakmış köyüne son bir kez. Geride kalanlara hoşcakal der gibi.
..................................................
Hep deniz oldu aklımızda... Bizleri kimi zaman ayırdı kimi zaman birleştirdi.
Külleri savrulmakta olan bir ulusun ateşini yaktı Çanakkale.
Orada başladı mücadele, çağdaş, özgür bir ulus olabilmek için.
İşte bizler; orada ölen dedemiz İbrahim için, annelerimiz, babalarımız, büyüklerimiz, 450.000?ler için kürek çekiyoruz.
Her kürekte; evlatlar, neferler, komutanlar, doktorlar, hemşireler, pilotlar, kaptanlar, müftüler, gayri müslümler, öğretmenler, öğrenciler ve nice kahraman var.
Ruhları şad ola.
..................................................
Unutmak mümkün mü? Gazileri, şehitleri... Feda olanları.
Ne mutlu, bu topraklara inanan bir bayrak altında birleşen; farklı kültürlere ve inançlara.
Birliği beraberliği yaşatanlara ve unutulmayanlara.
İlginizi Çekebilir