İMEAK DTO Meclis Toplantısı Yapıldı
GÜNDEMİMEAK Deniz Ticaret Odası'nın Şubat ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır Başkanlığı’nda gerçekleştirildi.
İMEAK Deniz Ticaret Odası'nın Şubat ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır Başkanlığı’nda gerçekleştirildi.
Meclis'te 10. dönem toplantı zabıtların onaylanması, Batı Marmara Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü ile Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün 2019 Ocak ayı ve 2020 Ocak ayı sonuna kadarki ‘Ek Teminat Mektubu’nun onaylanması oybirliği ile kabul edildi.
Ardından, DTO Yönetim Kurulu'nun 9 Ocak- 7 Şubat tarihleri arasındaki faaliyetleri bir video sunumuyla paylaşıldı.
'Deniz Kuvvetleri’nin Sürmene’deki üssü hizmete girecektir'
41 NO’lu Meslek Komitesi Başkanı Yusuf Ziya Çakır toplantıda söz alarak, “31 Aralık 2018 tarihine kadar Trabzon bölgesine tadilat için ya da tamirat için gelen tüm gemiler Sürmene Limanı’nın iç bölgesine sevk ediliyordu ve bakanlık ile yapılan görüşmeler sonucunda 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren tüm gemilerin ihtiyaçları Sürmene Liman Başkanlığı ve Ordino ile beraber karşılanmaya başlandı. Sürmene Limanı Çamburnu Tersanesi’ne gemiler girerek herhangi bir kılavuzluk ve römorkörlük ücreti ödemeden hizmet almaya başlamışlardır.
Trabzon Limanı’na 2010 yılından 2018 yılına kadar olan sürekli Soçi-Trabzon arası yolcu taşımacılığı yaşanan olaylar yüzünden ve kurdaki sıkıntılar yüzünden ertelenmiş ve bazı seferler iptal edilerek armatörler büyük mağduriyetlere uğramıştır. O armatörlerin tamamı Rusya’ya ait vatandaşlardı.
Şimdi, Trabzon Ticaret Odası ve TURSAB arasında bir görüşme var. Buna Soçi Ticaret ve Sanayi Odası da katılım sağlamış durumda. Bu yaz içerisinde Trabzon-Soçi arasında yolcu taşımacılığının başlaması planlanıyor. Görüşmeler olumlu sonuçlanırsa Trabzon’la beraber Batum ve Soçi arasında yolcu taşımacılığı yeniden başlayacak” dedi.
Çakır, “Sürmene’ye Deniz Kuvvetleri’nin yeniden konuşlanması konusundaki çalışmalar bitmek üzere, inşaatlar fiilen başlamıştır. İlk etapta 2020 yılı ortalarına kadar Deniz Kuvvetleri’nin Sürmene’deki üssü hizmete girecektir. Burada yaklaşık bin kişiye yakın bir askeri ve sivil kadronun ikameti sağlanmış olacaktır” diye ekledi.
Çakır ayrıca, “Trabzon Limanı’nda artık Türk veya yabancı bandıralı gemilerin yakıt ikmali yapma olanağı sağlanmıştır. Bunun da sebebi, Trabzon Limanı’nda işletici firma tarafından Ukrayna’ya yönelik hazırlanmış olan akaryakıt tanklarının İran’la ve Amerikan ambargosuyla beraber işlev dışı kalması sebebiyle beraber kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle orayı da Türkiye Cumhuriyeti Deniz Kuvvetleri tarafından kiralanmış olup gerek Deniz Kuvvetleri’ne ait gelen denizaltılar ve diğer gemiler ve gerekse Türk bandıralı gemiler, yabancı bandıralı gemiler artık Trabzon Limanı’na girerek oradaki depolardan trans yakıt alma imkanına kavuşmuşlardır” şeklinde konuştu ve “Trabzon Limanı, 2020 yılından itibaren kruvaziyer gemi talepleri ve rezervasyonları almaya başlamıştır” dedi.
''Maalesef öksüz ve yetim kaldık”
Toplantıda, 30 NO’lu Meslek Komitesi Başkanı İsmet Kamil Kamiloğlu da söz aldı. Kamiloğlu, Ocak ayı sonunda Antalya’da yaşanan hortum felaketinde İMEAK DTO tarafından öksüz bırakıldıklarını söyleyerek “Akdeniz bölgesindeki meslektaşlarımın üzüntüsünü ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum. 24, 25 ve 26 Ocak’ta bölgemizde yaşanan hortumun vermiş olduğu çok ciddi zararlar ve hasarlar var. Mart öncesi yani Nevruz Bayramı’ndan önce teknecileri ve meslektaşları çok ciddi sıkıntıya soktu. Allah’tan geldi dedik. Sabredip, şükredip yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Kendimde bizzat hortumun içindeydim. Allah kurtardı. Rızkımız vardı. Ömrümüz bitmemiş geldik. Fakat bizleri daha çok üzen, bizleri daha çok yaralayan bu fırtınadan sonra, bu hasarlardan sonra maalesef bölgelerdeki şube başkanlarımız, merkezimizdeki sizler, değerli yönetim ve üyelerimiz, Antalya’yı yaşadığı fırtınadan dolayı ne hatırladınız ne de teknecilerimize, yatçılarımıza geçmiş olsun dileklerini ilettiniz. Oysa, bu çok ciddi bir fırtınaydı. Hepimiz denizden ekmek yiyoruz. Biz, en azından DTO Plus’a veya basında arkamızda durulmasını bekledik. Bizim yaralarımızı, sıkıntılarımızı dile getirmenizi bekledik ama maalesef öksüz ve yetim kaldık” dedi.
Kamiloğlu, “Antalya’da da yani Düsseldorf Fuarı’na denk geldi, sizlerde belki oradaydınız, izledik ama aynı dönemlerde bizler Antalya’da fırtınayla mücadele ederken aynı dönemlerde Kerç Kanalı’nda iki gemide sıkıntı oldu, ölenlere Allah’tan rahmet diliyoruz, birkaç gün önce Tuzla’da bir gemide kaynak esnasında sıkıntı oldu. Bunları anında kamuoyuna duyurup geçmiş olsun dileklerini ileten yönetim, acaba Antalya’daki yatçıları neden hatırlamadı diye, neden bizim için bir basın toplantısı, bir kamuoyu oluşturulmadı diye, biz günlerdir bununla meşgul olduk. Ciddi sıkıntılar var. Kendi başımıza yapmaya çalşıyoruz. Sigorta şirketleri çok ciddi sorunlar çıkartıyor. İstanbul’dan gelen eksperler kesinlikle yatçılık konusunda, yat malzemeleri konusunda sıfır bilgiye sahip diyebilirim. Tarımdı, işyeriydi, evdi, bunları çok iyi biliyorlar. Ama international boya dediğin zaman, bu nedir, niye bu kadar, niye 115 euro 2.5 kilosu deyip yağlıboya kullanmıyorsun, sorusunu soracak kadar da bilinçsiz insanlar geliyor, onlarla uğraşıyoruz. Yani teknenin iskele tarafı kırılmış, kromlar parçalanmış, diyor ki, bu 20 metreyi değiştirmene gerek yok ki, kırılan yerleri 1 metre 1 metre değiş. İyi de, 1 metre kırıldı da onun arkası var, altı var, önü var, eğrisi var, postası var, kemeresi var. Yani bu konuda insanların bilinçlendirmemiz lazım” değerlendirmesini yaptı.
Kamiloğlu, “Odanın, sizlerin kesinlikle bu konuda basın açıklamasını yapmasını talep ediyoruz. Sizlerden yardım diliyoruz. 460 tekneden hasar var diyorlar. Balıkçısı, motoryatı, batanı, kırılanı, hasarı yani bölgede Kumlu bölgesinde Kumlu Çayı taştı. 260 tane tekne diyorlar ama bunun içinde motoryatı da var, balıkçısı da var, özel teknesi de var, çok var. Bu konuda Antalya’da en ufak bir şey oluyor. Bakın, 2015’te uçak düştü. En büyük zararı bizler çektik yatçılar olarak. 2016’da darbe girişimi oldu. Rus pazarı kapandı. En çok zararı yatçılar gördü ama Antalya’da öyle bir algı operasyonu yapıyorlar ki, en çok sesi çıkan otelciler, en çok yaygarayı koparan acenteciler, en çok sesi çıkanlar tarımcılar, denizcilerin sesi çıkmıyor yıllardır. Yani bu tip durumlarda arkamızda duracak bir güç lazım. Güzel bir mesaj, güzel bir temenni hepimizi çok mutlu edecek. “Biz de varız, bizim odanın da insanları var, biz de güçlüyüz” dememiz lazım” dedi.
Toplantıda Semih Dinçel, Navlun Piyasaları’nın Ocak-Şubat 2019’daki durumunu anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
Genel Sekreter Tuncer'e Veda
2003 yılından bu yana İMEAK DTO Genel Sekreterlik görevini yürüten Murat Tuncer, görevini İMEAK DTO’nun yeni Genel Sekreteri İsmet Salihoğlu’na devretti.
Tuncer, Meclis Toplantısı’nda konuşma yaparak bugüne kadarki süreçte emeği olan herkese teşekkürleri sundu. Konuşması sırasında duygusal anlar yaşayan Tuncer, görevinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşarken diğer taraftan bundan sonraki yaşamında istediği hayallerini gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
Konuşma sonrası bugüne kadarki hizmetlerinden dolayı Murat Tuncer’e İMEAK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, bir plaket takdim etti. Daha sonra İMEAK DTO’nun yeni Genel Sekreteri İsmet Salihoğlu kürsüde söz alarak, kendini tanıttı bundan sonraki süreçte İMEAK DTO bünyesinden çalışacak olmanın heyecanını yaşadığını söyledi.
'Çevre cezalarının mantığı pek doğru işlemiyor, devletin gündemine girdi'
En son söz alan ve soruları yanıtlayan Tamer Kıran “TOBB Ekonomi Şurası’ndan başlamak istiyorum. Öncelikle şunu söyleyeyim. Orada süre sınırlı. 5 dakikaydı. Bu sürede 5 sorunu söylemem gerekiyordu. Sonra ilk konuşmacı süresinde tamamlayamadığı için başkanımız 1 dakika ekstra süre verdi. Ondan sonra o genel bir kabul oldu ve süre 6 dakikaya çıktı. Dolayısıyla bende 6 dakikada 6 sorunu sıralamam gerekiyordu. Ciddi anlamda kısa, hızlı ve net konuşmam gereken bir ortamda ve bin 100 kişinin önünde konuştuk. Çevre cezalarının mantığı pek doğru işlemiyor. Çevre cezaları konusu devletin gündemine girdi. Bu konuda bir orta yol bulacağımız ümidindeyim. Cumhurbaşkanımız, herkes konuşmasını yaptıktan sonra şöyle bir talimat verdi. Dedi ki, “Şubat ayının ilk yarısında bu konuşarı birebir bakanlarla görüşerek, toplanarak çözebildiklerinizi çözün”. Bunun akabinde dün haber geldi. Şubat ayı bitmeden sektör meclisi bazında toplanarak ilgili bakanlarla denizcilik sektörü meclisi olarak toplanarak bu gündeme getirdiğimiz konuları çözmeye çalışacağız. Bu da tabi, çok önemli bir ilerlemedir. Hani gündeme getirilen konuları, orada sadece gündeme getirilmediği, bir aksiyon alma durumunun da olduğunu göstermesi açısından önemli” açıklamasında bulundu.
Kıran ayrıca, Türkiye’de hizmet veren yabancı bayraklı teknelerin çalışma izinlerinin yenilenmediğine dikkat çekti, “Yabancı bayraklı teknelerin Türkiye’de hizmet vermesi konusunda Sayın Turizm Bakanımızın çok kararlı bir duruşu oldu. Mesleğin içinden de geldiği için çok konuya da vakıf oldu ve net bir tavır koydu. Türk bayraklı ticari tekne sahipleri, buna karşılık yabancı bayraklı ticari tekne sahipleri Türkiye’de hizmet veriyorlardı. Sayın Bakanımız, yabancı bayraklı teknelerin Türkiye’de çalışmasının Kabotaja aykırı savıyla bunların çalışma izinlerini yenilemedi 2019 yılı için. Çalışma iznini yenilemediği için büyük bir infial oldu. Yaklaşık 250 tekne var ve satışlar yapılmış. Bunların ya Türkiye’ye gelip şirket kurmalarını ve o şekilde ticaret faaliyet göstermelerini ya da buna müsaade etmeyeceğini söyledi. Bununda yaklaşık olarak Türkiye’ye kaybının 15-20 milyon euro civarında olabileceğini hesap ettiğini söyledi. Biz, 15-20 milyon euro için Türk bayrağının delinmesine, Türk kabotajının delinmesine müsaade etmeyiz, dedi ve noktayı koydu. Bizim çabalarımız sürüyor. 2019 yılı için satılmış turlar var. Hiç olmazsa onlar yapılsın. Ondan sonra 2010 yılı için dursun diye ama daha o konuda muvaffak olamadık” dedi.
Çalışmayan meslek komitelerine sert çıkan Tamer Kıran, “Meslek komitelerinin çalışması çok önemli. Çalışmayan ve çalışmamakta direnen meslek komitelerimiz var. Onlar kendilerini biliyorlar. Çalışmayan, hadi bunu anlıyoruz bir derece ama çalışmamakta da direnen yani ben toplantı yapmayacağım, ben toplantı organize etmeyeceğim, ben toplantıya gelmeyeceğim, diyen ve biraz da taciz eden oda personeli, bu konuda sakın hatırlatma istiyorum. Oda personelini taciz etmeyin. Oda personeli sizin için çalışıyor. Oda personeli size hizmet etmek için çalışıyor. İnsan, çalışanını taciz etmez. Bu çok önemli. Lütfen, kendilerine daha yapıcı, daha saygılı, daha yapıcı tutum içinde cevap vermeniz, söylemlerde bulunmanızı rica ediyorum. Lütfen, bu meslek komiteleri çalışmalarına dikkat etsinler” dedi.
30 NO’lu Meslek Komitesi Başkanı İsmet Kamil Kamiloğlu’nun konuşmasına da cevap veren Kıran, “Açıklama falan, bunlar bizim tarzımız değil. Çok mecbur kalmadıkça basın açıklaması vs. yoluyla pek işlerimizi yapma taraftarı değiliz. Ancak bir bilgi vermek amacıyla belki bir basın açıklaması yapılır. Tarzımız, birebir görüşerek, konuşarak bu sorunlarımızı çözmeye çalışmak. Antalya’yala ilgili şube başkanı cevap verdi. Sayılarda anlaşmazlık olabilir. Siz, 400 dersiniz; o, 50 der vs ama neticede bizim buradan almamız gereken ders, evet, biz oda yönetim kurulu olarak biraz daha yakın durmamız gerekiyordu. Burada hata bizim. Biraz, daha yakın durmamız gerekiyordu. Başkanımla konuştum. Şube başkanımdan orayla ilgili bilgiyi aldım. Bunu yeterli gördüm. Bunu yeterli görmemem gerekiyordu. Orada daha fazla üyeye ulaşmam gerekiyordu. Bu konuda bu dersi almamız gerekiyordu. Hiçbir şey yapamasak bile, bir geçmiş olsun, daha fazla insana dememiz gerekiyordu. İnşallah, bundan sonra bu konuda tedbirli olacağız” değerlendirmesini yaptı.
İlginizi Çekebilir