© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi

İlk hedefiniz Afrika'dır. İleri!

Arap Baharı olarak adlandırılan Kuzey Afrikadaki yönetim değişikliklerinden sonra bu bölgedeki yeni yapılanmalardan pay kapmak isteyen ülkeler yeniden dikkatlerin kuzey olmak üzere Afrika kıtasına çevrilmesine neden olmuştur.

Az gelişmiş sanayileri ve küçük ekonomileri ile küresel mali krizde büyümeye en açık 53 ülkesiyle Afrika kıtası Türk firmalarının yeni gözdesi olduğundan son 5 yıldır başta Güney Afrika olmak üzere Mozambik, Zambia, Zimbabve, Botsvana gibi ülkelere ticaret nedeniyle giden iş adamlarının, buralarda kalıcı yatırımlar yaparak dönmesi diğer iş adamlarının da kara kıtaya yönelmektedir. Bu ürünler içinde başlıcaları ağaç mamülleri ve orman ürünleri, çimento ve toprak ürünleri, değerli madenler, demir çelik ürünleri, demir dışı metaller, deri ve deri mamulleri, elektrik  elektronik, fındık ve mamülleri, halı, hazır giyim, hububat bakliyat - yağlı tohumlar ve mamulleri, kimyevi maddeler ve mamulleri, makine ve aksamları, taşıt araçları ve yan sanayi ile gıda ve meyve sebze ürünleridir.
Bu ihracatın toplamı Ocak  Ağustos 2011 boyunca 6,6 milyar usdı bulmuştur ve aynı dönemdeki ülkemiz ihracatının %7,6lık oranını kapsamaktadır. (1)
                                   
 
Bu ürünler içinde demir çelik ürünlerin başı çektiği ve kimyevi maddeler ile bakliyatın önemli yer ettiği dikkate alındığında konu yüklerin dökme ya da açık şekilde taşındığı dikkate alınabilir.
Afrika ülkeleri içinde 2011 Eylül ayına kadar yapılan ihracat dikkate alındığında en çok iş yaptığımız ülkeler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır. (2)
                                          
                                
 
Bu ülkeler içinden ilk beşi Kuzey Afrika ülkeleri olup üçündeki rejim değişiklikleri birkaç aylık dönemde ihracat oranımızı azaltmıştır. Lakin şu anda yeniden istenen seviyeye kademeli olarak gelinmektedir. Afrikadaki en güçlü ekonomiye sahip olan Güney Afrika Cumhuriyetinde ise gelişmiş ve modern bir ekonomi ile azgelişmiş bir ekonomi yan yana yaşamaktadır. Güney Afrikada finansal, ticari ve sınai standartlar ve gümrükler  Amerika, Avrupa ve diğer gelişmiş ülkelerinkiyle aynı düzeydedir. Zengin doğal kaynakları, çok iyi alt-yapısı ve gelişmiş bir finans sektörü ile ülke sahra altı Afrika ülkelerine ihracat ve yatırım için bir dağıtım merkezi ve giriş kapısı niteliğindedir. 
Madencilik, imalat ve perakendecilik sektörleri Avrupa, Amerika ve Asyadakilerle karşılaştırılabilecek düzeydedir. Ancak, Güney Afrika ekonomisi aynı zamanda düşük kalkınma hızı, işşizlik, fakirlik, büyük gelir dağılımı dengesizliği, AIDS ve yüksek suç oranı ve bunların sonucunda da yatırım eksikliği ve beyin göçü gibi unsurlarla da karşı karşıyadır. Güney Afrika ekonomisi serbest girişim ve piyasa ekonomisi prensiplerine dayanmakla birlikte bazı önemli sektörlerde (ulaştırma, haberleşme ve elektrik gibi) kısmen veya tamamen devlet mülkiyeti ve kontrolü mevcuttur. Devlete ait belirli işletmelerin ticarileştirilmesi, yeniden yapılandırılması ve özelleştirilmesi çalışmaları devam etmektedir. (3)
                                            
Afrikadaki piyasalara girişte kullanılabilecek seçeneklerden biri olan acenteler, sürekli ve büyük miktarlarda satış hedefleyen ihracatçılarımız için uygun bir tercihtir. Bu tür firmalarımız için müşterinin bulunması, bağlantıların düzenli ve tatminkar şekilde kurulup sürdürülmesi, pazardaki güncel veya konjonktürel gelişmelerden zamanında haberdar olunabilmesi, sevkiyat ve teslimat işlemlerinin tamamlanması gibi konularda acenteler bölgede önemli görevler üstlenmektedir.
Milli politikamızın da bunu desteklemesi hoşnut edicidir. 2011 başında Türkiye'nin, Afrika'nın Sahraaltı'ndaki 18 ülkesinde büyükelçilik açması ve bölgeye ilgi duyan tüccarların desteklemesi bunun bir göstergesidir. Zira bunun nedenlerinden biri bölgede üretim maliyetlerinin düşüklüğü ile birlikte bazı Afrika ülkelerinde üretilen malların Avrupa ülkelerine kotasız olarak sunulabilmesidir. Örneğin Ugandanın da içinde yer aldığı Doğu Avrupa Serbest Bölgesinde 150 milyonluk nüfusa ulaşma imkanı bulunmaktadır.
 
AFRIKAYA YAPILAN DENİZ TAŞIMALARI
Bahsedilen taşımaları yapan ihracatçımızın en çok kullandığı denizyolu taşımalarının ne yazıkki küçük bir kısmı ülkemiz denizcilik firmaları ve gemileri tarafından gerçekleştirilmedir. Afrikadaki taşımacılık şirketleri talep edilen performansı gösterememekte, istenmediği şekilde ihracatçılarımız navlun, ardiye, demuraj, mal bedelinin gecikmesi ve kısmi cezalar konusunda sıkıntı ve sorunlar yaşamaktadır.
Kıta genelinde farklı ülkelerde bulunacak şekilde yaklaşık 420 adet limanın büyük çoğunluğu teknolojik, modern altyapıdan yoksundur. Bu nedenle gerek konteyner , gerek dökme / açık yük terminallerinde uzun süreler gemi beklemeleri özellikle kıtanın batı ve doğu kesimlerindeki ülkelerde sıklıkla yaşanmakta; bu navlunların da göreceli olarak daha fazla olmasına ve gemi demuraj rakamlarının yüksek tutulmasına sebebiyet vermektedir.
27-30 Haziran arasında Güney Afrika Cumhuriyetinde gerçekleştirilen Africa Ports & Harbours Congressde bu konu Dünya Bankası tarafından da dile getirilmiş; kongre boyunca Afrika limanlarının gelişimi ve güvenliğinin sağlanması masaya yatırılmıştır.
Kalkınma hamlelerini yönetmeye çalışan Afrika ülkelerinde fabrika kuracak materyal olmadığı için bu malzemelerinde Türkiye , Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinden bölgeye taşınması son yıllardaki proje taşımalarını arttırmış, özellikle bölgede tecrübe sahibi lojistik şirketlerinin başarılı çalışmalarına fırsat vermiştir.
Kıta ülkelerinin az gelişmişliği denizcilik sektörüne de yansıdığından özellikle Afrika genelinde limanlara uğrak yapan gemiler düşük profile sahip, zayıf performaslı gemilerdir. Koster filomuzun yaşlanmasından dolayı yapılmaya çalışılan gençleştirme çalışmalarına paralel olarak özellikle kosterlerimizin Afrikada ticaret yapmaları olası yöntemlerden biri olsa da Türkiye çıkışlı ihracatta tonaj küçüklüğü navlun dezavantajı olarak geri döndüğünden ciddi olarak seçenek sunamamaktadır. Kıta içindeki denizyolu trafiğinde kullanılabilirliği ise konu trafik kısıtlı olduğundan çok da mümkün değildir.
Bölgedeki önemli konteyner limanları Kuzey Afrika  Batı kıyısı  Batı Orta Afrika  Güney Afrika limanları ve Doğu Afrika limanları olarak incelenmelidir. Güney Afrika Cumhuriyetine ait limanların yüksek uluslararası standartlarını ve kalan bölgelere göre göreceli olarak daha iyice olan Kuzey Afrika limanlarının durumunu ayrı düşünürsek Afrika limanlarında iyileştirmeye açık alanlar oldukça fazladır. (teknik ve donanımsal iyileştirmeler, özelleştirme, hinterland bağlantılarında yapılması gerekenler vs.)
 
Örneğin batı kıyısındaki liman sonrasındaki yollardaki fiziksel yetersizlikle limanlar sonrası Burkina Faso , Mali gibi iç destinasyonlara yapılacak taşımalarda büyük tonajlı dökme yüklerin transferini zorlamaktadır.
Afrika ülkelerinin kurmuş olduğu bir örgüt olan NEPAD (The New Partnership for African Development) amacı 8 milyar dolarlık yatırımla 2030 yılına kadar tüm kıtanın multimodal taşımalara uygun hale getirilmesi için çalışmaların yürütülmesidir. Çünkü kıta içinde Lagos, Nigeria  Dakar (Senegal) batı kıyısı arasında; Tanzania ve Mombasa arasında; Durban- Maputo- Cape Town limanları üçgeninde karayolu ve demiryolu bağlantısı vardır. Aynı şekilde Lamu (Kenya) , Güney Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti için Ortadoğu ve Asyadan gelecek gemiler için bir giriş kapısıdır. Mozambikdeki Nacala ve Beira limanlarının ise SADC (4) bölgesine katkı yapması amaçlanmaktadır. (5)
Yüklerin güvenliği:
Özellikle Somali bölgesindeki korsanlığın son dönemde artışa geçmesi, Batı kıyısındaki korsanlık ve hırsızlık vakalarını gölgede bıraksa da orta Afrika liman taşımaları özellikle silahlı hırsızlıklar nedeniyle iç nakliyelerdeki sınır geçişlerinde yük güvenliği hususunda  istenilen seviyelerde değildir. Bu nedenle liman teslimi anlaşmalar ve yükün kıta içindeki taşımalarının alıcılar tarafından yerine getirilmesi genel uygulamadır. 
HERŞEYE RAĞMEN YÜKSELEN DEĞER
Zayıf altyapı, teknolojik yetersizlik, yetersiz gemiler ve araçların biraraya gelmesiyle genel olarak 40 yıl öncesinin denizcilik uygulamalarını yapan Afrika ülkeleri herşeye rağmen yükselen değerdir. Kara Afrikanın fakir ülkelerinde saklı kalmış fırsatları kovalayan ticaret adamlarımız sayesinde yaklaşık yıllık 11  12 milyar dolara ulaşan iş hacmimiz bizlere deniz ticaretinde de yeni olanaklar sunacaktır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER