Gemiler ve kadınlar

Gemiler isimleriyle sembolik anlamda canlı bir varlık haline gelir ve bu yüzden isimsiz gemi yoktur. Gemilerin de doğumla başlayıp ölümle biten bir hayatları vardır. Gemi, suya indirilmesiyle doğar, hizmet dışı bırakıldığında ölür. Peki neden gemilerden bahsedilirken daima 'kadın' olarak vurgulanır ve gemilerin çoğunluğuna kadın ismi verilir?

Geçmişten bu yana gemilerden 'she' diye bahsedilir ve kadın ismi verilir. Buna açıklık getiren birçok hikaye var ve bu hikayelerin bazırları şöyle...

*Gemi daha denize inmeden önce çevresinde erkeklerin oluşturduğu bir grup ve bu grubun koşuşturması, telaşı vardır.
*Gemilerin güzelliklerini muhafaza etmek ve sergilemek için bol miktarda boya kullanılması da diğer bir benzer özelliktir.
*Gemiler gövdelerinin alt kısmını suyun içinde saklayıp suda ağır ağır giderken adeta güzelliklerini sergilerler.
*Gemiyi hak ettiği şekilde idare etmek için deneyimli bir erkeğe (gemiciye) ihtiyaç vardır.
* Bir geminin limana yanaşması adeta bir kadının başını erkeğin omuzuna yaslaması gibidir.
*Dümenin başında bir adam olmadan gemi kontrol edilemez bir durumdadır.
*Gemiler için bakım masrafı onlara sahip olurken harcanan masraftan daha fazladır.
*Ve gemiler ilk sahibine teslim edilirken adeta bir düğün havasında, törenle ve süslenerek uğurlanırlar.

Tüm bu sebeplere bakıldığında gemilerin kadın ve onları yönetenlerin de erkekler olduğu görülse de günümüzde artık kadın kaptanlar da gemilerde yer alıyor. Gemilere hüküm süren kadınlar tüm bu gelenekleri yıkıp, tam tersine çevirir belki de; gemiler erkek, yöneten ise kadınlar...

Kübra Abi / DENİZ TİCARET GAZETESİ