Denizci bir anne'den Metin Kalkavan'a Talihsiz

GÜNDEM Bir denizci ve denizci öğrenci annesi olan Esin Topçu sosyal medyada Metin Kalkavan'a 11 Ocak 2018 tarihinde yaptığı
DTO Meclis konuşmasında  bu çocukları sokaktan aldık eğittik’’ cümlesine tepkilerini dile getirdi.

Esin Topçu'nun sosyal madyadan yaptığı ve pek çok denizciden olumlu mesajlar alan açıklamaları aynen şöyle;
30 Yılı aşkın ve halen deniz sektörüne emek vermiş bir insan olarak, deniz ticaret sektörünün sistemlerinin neredeyse tekelleşmiş, katılaşmış, eşitlik hakkına dayanmayan, karşı çıkanın itibarsızlaştırıldığı bir yapıya dayandığını, 
kaynakların taraflı aktarıldığını, bu sistemlerin artık hizmet etmediğini, bütünü korumadığını, bütünü korumayan tüm sistemlerin çökmeye mahkum olduğunu, camianın yaklaşık 300 küsür etkin katılımcısının ve yetki sahiplerinin olduğu bir platformda anlatmaya çalıştım...

Tabi ki bir çoklarının yarasına dokunan bu konuşmalar sonrası beni bir hayli hırpalamaya çalıştılar. Yaralara dokunmaz isek kangren olacağımız çok açık.. Artık sorunları altına süpürebileceğimiz büyüklükte bir halı yok ! Tarih işlerin ne kadar kötüye gidebileceği konusunda kendi kendinin hatırlatıcıdır.. Sorunu yaratanların, çözüm arayanları dinlemek yerine ‘hain’ damgası vurmaya çalışmasına alıştık.. Kılıçlar çekildi, saldırılar fütursuzca !

Takıldığım ve şiddetle karşı çıktığım konuların ilki; 
Deniz Ticaret Odası’na bağlı bir vakıf tarafından yönetilen Piri Reis Üniversitesi öğrencileri hakkında, Deniz Ticaret Odası Başkanı Sayın Metin Kalkavan’ın 11 Ocak 2018 tarihinde  DTO Meclis konuşmasında kurmuş olduğu ‘’ bu çocukları sokaktan aldık eğittik’’ cümlesi..

Odanın bütçesinin taraflı aktarıldığını iddia eden muhalif gruba karşı bir savunma konuşması.. 
Ne okul idaresi ne öğrenci aileleri tarafından asla kabul edilemez bir talihsiz açıklama olduğunu düşünüyorum.. 
Kendisi yanlış anlaşıldığını ifade ederek özür dilese de bu cümlenin geri dönüşü benim için yoktur.. 

O platformda da belirttiğim gibi oğlum bu Üniversite’den mezun. Bu mevkide insanların kelimeleri özenle seçmesi gerektiğine inanıyor, bu konuşmanın, okul öğrencilerini yani evlatlarımızı ‘itibarsızlaştırma, değerini düşürme’ etkisini şiddetle kınıyorum.. 

Öncelikle, oğlum ve bir çok arkadaşı kolej mezunu, ha çok başarılı bir öğrenci hiç olmadı ayrı konu ama o okulu benim denizci oluşum nedeniyle seçmesini biz tavsiye ettik.. 

Kaldı ki sokaktan alınsa bile ( bence zaten tüm çocuklarımız sokaktan alınmalıdır, korunmalıdır, eğitilmelidir ve tüm bunlar bu devletin, bu kurumların mecburiyetidir, lütfu değildir ) Bu cümleyi kurarak, çocuklarımızı bu şekilde rencide etmeye hiç kimsenin hakkı olamaz !!

Ben bir anneyim, kılıçla, silahla, kavgayla işim olmaz ! Taa ki çocuklarıma el uzatılana kadar !
Bir çok insanın ‘çocuk’ tan anladığı şey kendi çocukları olabilir, ama bazılarımız için bu iş böyle değildir.. Her çocuk evlattır…

Bizler çocuklarımızı, eğitim kurumlarına; 
Eğitim alsınlar, gelişsinler, bilgilensinler, vizyon ve vicdan sahibi bireyler olarak birbirlerine el verip ülkemizi iyileştirsinler diye gönderiyoruz. 
Ülkemizin kurucusu, önderliğinden şeref duyduğum Mustafa Kemal ATATÜRK; 
‘fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür’ kuşaklar derken; bağımsız, herhangi bir fikre körü körüne saplanmamış, araştıran, eleştiren nesillerden bahsetmiyor mu ? Hepimiz farkındayız ki geldiğimiz noktada bir çok eğitim kurumu tarafsızlıklarını kaybetti.. 
Kendimize gelmemiz gerek, o çocuklar bizim ‘İNSAN’ kaynaklarımız…
Eğer okul idare sistemlerini yönetenler, kürsülere çıkıp bizim çocuklarımız üzerinden siyaset yapıyorsa ve sizler müdahale edemiyorsanız, etkin ve yetkin olduğunu iddia ettiğiniz o diplomaları yırtın ! Anlamları yok ! 
Bizim çocuklarımızı değersiz kılıp kendi kutsallıklarını ilan edenler, hiçbir zaman bütünü düşündüğünü iddia edemezler !

Şahsım adına, çocuklarımı bencilce üzen hele de onları itibarsızlaştırmaya çalışan her kurum, her otorite, her birey ile kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğimden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.. Ve göreceksiniz ki, gün olacak, bu evlatlar yükselen bir deniz gibi duracak karşınızda !

Saygılarımla,
Esin Topcu