Deniz Haydutluğu Yok Mu Oluyor? Şekil Mi Değiştiriyor?

Karadaki koşullar deniz haydutluğu faaliyetlerini etkilemekte. Herhangi bir yerel değişiklik, saldırıların doğasını yeniden alevlendirebilir, azaltabilir ve hatta değiştirebilir. Haydutluk faaliyeti, denizcilik sektörü için kalıcı bir sorundur ve veriler sorunun ortadan kalkmadığını, değiştiğini göstermektedir.

Uluslararası Denizcilik Bürosu'nun yıllık raporunda, 2022'de gemilere karşı 115 haydutluk ve silahlı soygun vakası kaydedildi, bu rakam bir önceki yılda 132’ydi. Lloyd's List Intelligence verilerine göre ise, 2022'nin dördüncü çeyreğinde yaklaşık 36 deniz suçu vakası rapor edildi ve tüm yıl toplamı 142'ye ulaştı.

Yaklaşık yarısı Güneydoğu Asya sularında, özellikle de olayların artmaya devam ettiği Singapur Boğazı'nda meydana geldi. Saldırılar hâlâ devam ediyor, ancak

Uluslararası Denizcilik Bürosu'nun son yıllık raporuna göre deniz haydutluğu ve silahlı soygun saldırıları son 30 yılın en düşük seviyelerine ulaştı.

Deniz haydutlarının saldırıları, donanma gemilerinin sorunlu bölgelerde çok sayıda bulunması ve gemilerde kiralık silahlı güvenliklerin artışı nedeniyle geriledi. Uluslararası

Denizcilik Bürosu raporuna göre 2022'de; haydutlar, bildirilen olayların %95'inde gemilere erişim sağladı; 107 gemiye binildi, bunlardan sadece 2’si kaçırıldı ve sadece 1’inde haydutların silahlarını ateşlediğine tanık olundu.

Çoğu durumda, gemiler demir sahalarında ve neredeyse tüm olayların akşam ve gece saatlerinde meydana geldiği kaydedilmiştir. Bunu, her gün kaçırma girişimlerinin meydana geldiği ve yalnızca 2011'de 237 saldırının sektöre fidye ve sigorta maliyetlerinde 8,3 milyar dolar kayba neden olduğu Somali’de yaşanan haydutluk vakaları ile karşılaştırıldığında deniz haydutluğu riski azalmış gibi görünmektedir.

Günümüzün en önemli deniz güvenliği merkez üssü olan Gine Körfezi'ndeki deniz haydutluğu vakaları, son birkaç yıldır açıkça düşüş eğiliminde ancak Nijerya'da yasadışı petrol ikmali ve boru hattı saldırılarında önemli bir artış olduğu gözlemlenmektedir. Bunun nedeni, bu aktivitenin nispeten düşük riskli olması ve yüksek gelirler getirmesidir.

Dikkate değer bir başka eğilim de ülkelerin karasularında gemilere yönelik silahlı soygun saldırılarındaki değişimdir. Askeri müdahale korsanlık olaylarını azaltmaya yardımcı olduğu görülmekle beraber, askeri müdahalelerin, daha sonra bu haydutları, yabancı donanmaların müdahale edemediği kıyıdan uzak noktalara doğru itmektedir.

Olay verileri ayrıca, hangi tür gemilerin haydutlar tarafından daha sık hedef alındığı konusunda değişken bir eğilim gösteriyor. Tankerlere yönelik saldırılar son iki yılda önemli ölçüde düşerken, konteyner gemilerini içeren olaylarda 2022'de ani bir düşüş gözlemlendi. Dökme yük gemileri ise popüler hedef olmaya devam ediyor. "Alçak ve yavaş" olarak tanımlanan yapıları ve hareket biçimleri, bu gemilere saldırmayı kolaylaştırmaktadır.

Yerel koşullar, deniz haydutluğunun ve deniz suçlarının sıklığını ve hatta doğasını büyük ölçüde etkilemektedir. Neredeyse tüm durumlarda, korsanlığın temel nedenleri kara kaynaklıdır. O halde sosyoekonomik koşullar, saldırılardaki değişen eğilimleri açıklamaya yardımcı olabilir. Güney Amerika'nın batı kıyısı buna bir örnektir. Bu bölgede bildirilen olaylar, büyük ölçüde Peru'nun Callao demirleme alanında meydana gelmektedir. Peru’da birkaç yıldır siyasi kargaşa yaşanması nedeniyle Callao'da 2021'de 20, 2022'de ise 12 deniz suçu vakası bildirilmiştir.

Haydutluk ve silahlı soygun olayları azalıyor olsa da deniz taşımacılığının sürdürülebilirliği ve mürettebat için risk devam etmektedir. İstatistikler, deniz haydutlarının hala aktif olduğunu ve işleyiş biçimlerinin hala silahlı olarak gemilere binmeyi ve mürettebatı rehin almayı veya onları kaçırmayı içerdiğini gösteriyor.

Bu, şüphesiz denizciler için travmatik bir durum ve küresel deniz haydutluğunda memnuniyetle karşılanan azalmaya rağmen bir sorun olmaya devam etmektedir.

https://denizcilik.uab.gov.tr/uploads/pages/aylik-yayinlar/dunya-denizciligindeki-son-gelismeler-bulteni-2023-1-63fdbeca5d1ad.pdf

HABER GÖNDER