Deniz ayrım yapmaz
Yelken / Tekne / MarinaTeknede kadın olmak mı? Hayır diyor Yeşim Tokol. Deniz cinsiyetçilik ve ırkçılık yapmaz. Kimseyi ötekileştirmez
Yeni Yüzyıl Gazetesi
Tekne sahibi olmanın zenginlikle doğrudan bağlantısı var. Milyonluk tekneler lüksün, şatafatın, afedersiniz bazen de görgüsüzlüğün alameti sayılır. Ama artık dünya değişiyor. Orta halli, emekli insanları tekneleriyle deniz kıyılarında, mavi turlarda görmek artık şaşırtıcı gelmiyor. Günümüzde 1+ 1 daire fiyatının yarısına, hatta bazen daha da altında, tekne sahibi olup kendini maviliğe atanların sayısı artıyor. Önemli olan para değil. Denizi bir yaşam biçimi olarak benimseyebilmek. Yani bir marinada, balıkçı barınağında, ıssız bir adanın gölgesinde ve de denizin ortasında salınarak günleri geçirebilmek. İşte bütün marifet bu. Marifet diyoruz; çünkü denizin insanla ilişkilerinde binlerce yılda şekillenmiş kuralları var. Katı, çelik gibi sert kurallar bunlar. Şakaya gelmez, Şair Tevfik Fikretin şu dizelerini hatırlatayım: Dokunma keyfine; yalnız tetik bulun, zirâ Deniz kadın gibidir: Hiç inanmak olmaz ha!
Deniz, kadınları sever!
Deniz, şefkat, bereket, duruluğun adıdır. Sevgiyi de hiddeti de esirgemez evlatlarından. Temizlik ve bakım ise vazgeçilmezidir denizin. Bazen kızar, atıkları Alın başınıza çalın der gibi kıyıya vurur. Ama modern zamanda çaresiz kalır, küser denizler. Bu yüzden kapısı kadınlara açıktır. Gemileri bile uğurlu gelsin diye kadınlar indirir denizlere. Binlerce yıllık gelenektir bu. Ve denizin kapısını çalan kadınlardan biri Yeşim Tokol. Yeşim Tokol genç bir kadın. Asıl mesleği grafiker, baskı resim sanatçısı. Hayali çocukluğundan beri denizde yaşamak ve dünya turuydu. Hayat yolunda kendisi gibi denizleri ve seyahati seven eşi Tonguç Tokol ile tanıştı. Çiftin hayatını değiştiren ise Tokol adını verdikleri tekne oldu.
Önemli olan irade
Yosun, onlara deniz tutkunu bir arkadaşlarının hediyesi. 12 metre boyunda, 11 ton ağırlığında bir yelkenli. 13 yıl önce başlayan Yosunla buluşma, onları dünya denizlerinde oradan oraya savurdu. İlk yolculuklarını Hint Okyanusu, Pasifik arasında yaptılar. Küçücük bir tekne ile uçsuz bucaksız maviliğin içine daldılar. Kâh sakin bir havada rüzgâr beklediler, kâh fırtınalarla boğuştular. Seyir gün hesabıyla 5 yıldır denizdeyiz diyor Yeşim hanım. İstanbulda düzenlenen Boat Show Fuarında meraklılara dünya turunu ve denizde kadın olmayı anlatacak. Tokol bu ayrıma karşı. Hayır diyor Yeşim Tokol: Deniz cinsiyetçilik yapmaz, ırkçılık yapmaz. Kimseyi ötekileştirmez. Kadın erkek önemli değil denizde. Önemli olan güçlü irade ve denizin çizdiği rotalarla yol almanız.
Paylaşma önemli
Pasifik Okyanusunu geçerken fırtınalarla karşılaşmışlar. Ne düşünüyorsunuz o zaman? diye soruyorum. Bu havalara alışkın bir üslupla yanıtlıyor sorumu; Hava durumunu çok iyi takip edeceksin. Ben öncelik ne yaparım biliyor musun? Sandviç hazırlarım. Fırtınada tekne lunaparktaki oyun trenleri gibidir. Sallanır durur. Aç insan düşünemez. Teknede o durumda, anlık karar verme yeteneğine sahip olman lazım. Bunun için aç kalmayacaksın. İlk önlem budur. Yemekten laf açılınca balık tutmayı da iyi bildiğini söylüyor Yeşim Tosun, İki kişiye yetecek kadarını hemen avlarsın. Fazlasına gerek yok. Deniz sana her zaman nimetini sunmaya zaten hazır.
Türkiye tekne yapımında zirvede
ARTIK alanında dünyanın ikinci büyük fuarı olan İstanbul Boat Showda Türk yapımı yat ve tekneler bir kez daha görücüye çıkıyor. Bazı tekneler dünya premierini yapıyor. Dünyada artık ilk üçteyiz. Yerli otomobil üretimi kadar önemli bizim işimiz. Otomobil kadar bize de destek verilse herhalde uçarız diyor tekne yapımcısı Ömer Malaz. Türkiyede her yıl 800 büyük yat ve teknenin deniz indirildiğini, yüzlercesinin ihraç edildiğini söyleyen Malaz, Her türlü lüks tekneyi yapıyoruz. Tek eksiğimiz hem sektörün hem ülkenin tanıtımı. Diye konuşuyor.
Ne makyajı, deniz insanı güzelleştirir
BAKIM, makyaj falan diyorum. Ne bakımı ne makyajı ya... Deniz insanı güzelleştirir. Cildini pırıl pırıl yapar diyor. Paylaşma ve yardımlaşmanın denizde çok önemli olduğunu söyleyen Yeşim hanım, küçücük teknedeki hayatın işbölümü olmadan yürümeyeceğini, evli olan arkadaşlarına her zaman tekne hayatını önerdiğini anlatıyor: İnsan birbirine daha bir bağlanıyor. Ama kadınlar denize biraz uzak. Deniz tutmasına daha kolay yakalanıyorlar. Korkacak hiçbir şey yok. Hayat çok güzel denizde. Emekli olunca inşallah tamamen denizde bir hayata kavuşacağız. Yeşim Tokol yine eşiyle birlikte önümüzdeki yaz Atlantik seyahatine hazırlanıyor. Yelkenli Yosun ise bakımda. Evladı gibi sevdiği teknesinin denize indirilmesini dört gözle bekliyor Yeşim hanım.
İlginizi Çekebilir