© © 2024 Deniz Ticaret Gazetesi

Bu gemiciler aylardır aç susuz Casablanca'da

M/V Seren Ayanoğlu gemisi personeli yardım istiyor. Rezil durumdayız. Papaz'ın getirdiği 3-4 parça şeyle karnımızı doyuruyoruz

Kılavuz kaptan Ali Cömert'in duyurduğu bir Türk gemisindeki Türk persdonelin aylarca yaşadığı çaresizliğe karşı Ulaştırma veya dış işleri Bakanlığından yardım isteniyor.

Kılavuz kaptan Ali Cömert bu konuda, Bir genç denizci stajyerin yazdıkları.. T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'mız bu gibi durumlarda bir şeyler yapabilir sanırım. Acil olarak personelin açlık ve susuzluk gibi sorunları için, Dışişleri Bakanlığı'yla koordineli en yakın elçiliğimiz aracılığıyla denizcilere acil insani yardım ulaştırılarak, cümle aleme rezil olmamız engellenmelidir. Elçilikler, konsolosluklar, yurt dışı temsilcilikleri bunun için değil mi? Kiliselerin hayır kurumlarının, papazların yardımlarına ve etkin olmalarına gıpta edip bizim benzer kurum ve kuruluşlarımız bu ve benzer olaylarda kendi insanımıza yardımı onlara ihtiyaç kalmadan yapmak için harekete geçmelidir.. diyor.

İşte o gemide mahsur kalan denizcinin mektubu:
İyi günler,
Ben İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisi bölümü öğrencisi Alican Aras.
06.11.2014 tarihinde Ayanoğlu şirketine ait M/V Seren Ayanoğlu gemisine değiştirmeci Telsiz Zabiti olarak katıldım. 29.11.2014 itibari ile gv stajeri oalrak göreve devam ettim. 14.01.2014 itibari ilede kötü bir durumdan dolayı gemici eksildiği için gemici olarak göreve devam ediyorum.

Şirket kasım ayıda dahil olmak üzere 3 aydır maaş ödemiyor.
24.12.2014 tarihinden itibaren gemi Arkas'a olan yakıt borcundan dolayı Casablanca/Fas 'ta tutuklandı. Şirket
sürekli çarşambaya kaldırıyoruz abi cumaya kaldırıyoruz abi maaşlar haftaya yatıcak, 3 gün sonra yatıcak diye
bizi bir süre oyaladı.

Ardından ITF londra ile irtibata geçtik. Kendileri önce Londra'dan bir heyet göndereceklerini söylediler, bu arada şirket gemi telefonunu kapattırmış, iletişimi kendi paramızla aldığımız yerel internet hattı üzerinden mailleşerek yapıyoruz. Daha sonra ITF, bizi Türkiye'deki temsilcisi olan Mustafa Civele'ğe yönlendirdi. Kendisiyle değil yardımcısı ile konuşabildik. Bize tek yaptığı saten bildiğimiz şeyi önermek oldu, çıkın Türkiye'ye gelin dava açın icraa ile paranızı almaya çalışın. Yani bize hiçbir yardımı dokunmadı.

Tekrardan ITF Londra'ya dönüş yaptık. Gemi türk bayraklı ve türk personel olduğu için maaşlar konusunda
hiçbirşey yapamayacaklarını belirttiler. Kumanyamızın tükendiğini yiyecek birşeyin kalmadığını yardıma muhtaç
olduğumuzu belirttik. Müslüman ülkede, biz müslüman personele kilisiden (Stella Maris) papaz geldi, bize azda olsa bir miktar yardım etti.

Bunlar gerçekleştiği sırada Türkiye'den iki ayrı denizcilik avukatının görüşlerini aldık sağolsunlar
bizi yönlendirdiler. Rabat'a Türk konsolosluğuna başvurduk, Türkiye'ye iademiz için, gemide 14 kişiyiz.
Konsolosluk iade masraflarımızı ya şirket yada kendi cebimizden karşılanacağını belirtti. Bunun üzerine
11 kişi iadesini talep etti. Konsolosluk dış işleriyle yazıştı izin aldı.

Şimdi de Casablanca liman başkanlığı gemiyi terk etmemize izin vermiyor. Konsoloslukta durumu hala çözemiyor.
Ailelerimiz dış işleri ne Cumhur Başkanlığına, Başbakanlığa kadar her yere müracat ettiler. Konsolosluk bizi buradan kurtaramıyor, kendi paramızla bile dönemiyoruz. Liman başkanıyla görüşmeye gittik, bizi salın gidelim diye derdimizi dinlemedi bile. Hemen aynı gün lumbar ağzına silahlı polis koyup çıkışlarımızı iptal etti, bir gün dışarı çıkartmadılar gemiden, tutuklu gibi kaldık. Süvari bey konsoloslukla iletişime geçip yasağı kaldırttı.

1 aydan fazladır rezil durumdayız. Papaz'ın getirdiği 3-4 parça şeyle karnımızı doyuruyoruz ama artık
gemide içme suyu bile bitti. Bu müslaman diye geçinen şerefsiz araplar, kilisenin de yardım etmesini engellediler.
Temizlik malzemesi hiç yok. Kalvaltıda sadece reçel ve yenemicek kadar adi bir zeytin var, oda bitti sayılır uzun süredir zeytin ve reçelden başka birşey yok, bugün kuru kumanyada bitti, iki gündür Papaz'da gelemiyor.

Yiyecek ekmek kalmadı. Hadi ben bekarım, milletin ailesinde doğalgazı, elektriği kesinlenler var.
Bütün aileler perişan durumda. Gemide hergün biri yeni bir haber alıp kafayı yiyor. Herkes bomba gibi.
Burda en sonunda birbirimizi öldürücez. Kim hesabını verecek?

Türk hükümeti bu kadar mı aciz, T.C. vatandaşı olarak bu kadar mı değersiziz. Ailelerimiz biletlerimizi
alıcak, yurda dönmek istiyoruz, burda hapiste gibiyiz. Salmıyorlar. Perişan haldeyiz. Şirketten en sonunda yakın gemiyi başınızın çaresine bakın cevabını aldık.

Allah rızası için bize bir kamuoyu oluşturun, ne konsolosluk ne devlet bizi dikkate almıyor. Hiçbir
yardım görmedik, ne devletimizden ne kosolosluktan. Burda yerel habere çıktık. Ailelerimiz bütün şikayet kanallarını kullandı yine sonuç yok.

BİZ YURDA İADEMİZİ İSTİYORUZ!!!! YOKSA ÇOK DAHA KÖTÜ ŞEYLER OLACAK.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER