Bilirkişi: Kalker ve Taş Ocakları Saros Körfezine Zarar Veriyor
GÜNDEMEDİRNEnin Keşan ilçesinde açılan kalker ve taş ocakları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Saros Körfezi kıyısındaki, Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi ile Özel Koruma Bölgesi ilan edilen ve Bakanlığın ÇED raporu gereksizdir kararı verdiği ormanlık alanlarla ilgili açılan davada, bilirkişi heyetinin raporunda, bölgede faaliyet gösteren taş ocaklarının uluslararası sözleşm
Sarosun yeşil kıyıları, ormanlık alanları tahrip edilirken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen mart ayı başında bölgedeki kalker ocakları için, ÇED raporu gerekli değildir" kararı verdi.
İbrice Limanının da bulunduğu,ayrıca İstanbul Kadıköy Su altı Sporları Merkezi Okulunun eğitim yeri olan ve dünyanın her yerinden dalışçıları ağırlayan bölge için dava devam ederken, bazı firmalar aynı bölgede, deniz kıyısındaki ormanlık alanda iki yeni kalker ocağı açmak için Bakanlığa başvurdu.
Bölge halkının tahribatı önlemek için sürekli eylem yapması üzerine Saros Körfezinin durumu medyaya yansıdı.
Bölge halkının tahribatı önlemek için sürekli eylem yapması üzerine Saros Körfezinin durumu medyaya yansıdı.
Edirne İdare Mahkemesinde Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneği üyeleri İrfan Balaban ile Recep Çınarın açtığı ÇED gerek değildir kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemi davasında, bilirkişi heyeti yaptığı incelemenin sonuçlarını mahkemeye sundu.
Raporda şunlar kaydedildi:
"Ege Denizinin en tuzlu kesimlerinden birini oluşturan Saros Körfezinde karmaşık girdaplar çizen akıntılar görülür. Bu akıntılar nedeniyle de kendi kendini temizleyen bir körfez konumundadır. Dünyada kendi kendini temizleyerek temiz kalan beş körfezden biri olduğu ileri sürülür. Suların yüksek oksijen içeriği ve körfeze dökülen akarsuların getirdiği bol besin tuzları nedeniyle tür bakımından zengindir. Saros Körfezi kuzey kıyıları ve çevresi doğal, tarihi ve kültürel değerleriyle zengin bir turizm potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin fark edilmesi üzerine körfez bütününde sürdürülebilir turizmin gelişimin sağlanması için, 8 Aralık 2006 tarih ve Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, Saros Körfezi kuzey kıyıları ve yakın çevresi Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak ilan edilmişti. Bu karar, sürdürülebilir turizm açısından, kıyıların taşıma kapasitesi aşılmadan turizme kazandırılması ve turizmin büyüme hızının kontrol altında tutulmasını sağlayacağı düşünülerek alınmıştır. Saros Körfezinin zengin flora ve fauna zenginlikleri yanında, kıyılarının jeomorfolojik ve kıyı gerisindeki beşeri çevre özelliklerinin koruma kullanma esas ve usullerinin Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce belirlenmesi kararı alınmıştır. Böylece körfezin kuzey ve güney kıyıları koruma altına alınarak körfezin azami ölçüde çevresel etkiden uzak tutulması amaçlanmaktadır."
Raporun devamında, şunlar belirtildi:
"Dolayısıyla yapılacak madencilik faaliyetinin orman bütünlüğünü bozacağını ve ormancılık açısından da sakıncalı olacağını ifade etmek mümkündür. Kaldı ki orman, üzerindeki ağaçların çapı ve kullanım amacı ile ölçülebilen ve değer takdir edilen bir varlık değildir. Ormanın insan ve diğer canlıların temel yaşam kaynakları olan başta oksijen ve temiz su kaynağı olması, erozyonu önleme, karbon yutak alanı olması, ılıman bir iklim sağlayarak tarımsal faaliyetlere destek olması, bölgedeki hayvancılığa katkı sağlaması, birçok canlıya yaşam alanı oluşturması ve rekreasyonel fonksiyonları göz önüne alındığında hesap edilemeyecek ölçüde bir değer ortaya çıkmaktadır."
TAŞ OCAKLARININ FAALİYETLERİ DURDURULSUN
Edirne İdare Mahkemesinde dava açan Saros Körfezi Mecidiye Beldesi Turizm Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Geliştirme Derneğinin avukatı Bülent Kaçar, bilirkişi heyetinin raporunu Edirne Valiliğine sunup, bölgede halen faaliyet gösteren kalker ve taş ocaklarının faaliyetlerinin durdurulmasını istedi.
İlginizi Çekebilir