23 yıllık bir kara delik: DM 357 Muavenet
Kültür / Tarih / BelgeselBugün üzerinden tam 23 yıl geçmesine rağmen kaza denilen bu olayın neden kaynaklandığı ve 2 Ekim 1992 gecesi ne olduğu hala bilinmiyor.
Kuzey Egede devam etmekte olan NATOnun Kararlılık Gösterisi-92 tatbikatında Saratoga uçak gemisinden yanlışlıkla fırlatılan iki adet Sea Sparrow güdümlü füzesi, TCG Muavenet adlı muhribimize isabet etti
3 Ekim 1992 sabahı radyo bu haberi verdiğinde tüm Türkiye sarsıldı. Müttefikimiz olan Amerikaya ait bir gemi NATO tatbikatında bir askeri gemimizi vurmuştu.
Ardından geminin komutanı Deniz Kurmay Yarbay Levent Kudret Güngör, Uçaksavar Yardımcı Subayı Deniz Teğmen Alper Tunga Akan, Astsubay Serkan Haktepe, Çavuş Mustafa Kılıç ve Er Recep Atakın yaşamını yitirdiği, 22 personelin de yaralandığını öğrendik.
TCG Muavenet, 30 yaşında, 2. Dünya Savaşını Pasifikte yaşamış, top ve uçaksavarlara ait 41 namlusu ile en fazla sayıda silah barındıran bir muhrip (destroyer) olmanın yanı sıra mayın döşeme yeteneğine de sahipti.
Bordasındaki 357nin önündeki DM de bunu ifade ediyordu (Destroyer-Mayın).
17 subay, 41 astsubay ve 371 erin görev yaptığı gemi, o günlerin donanmasını oluşturan Tepe sınıfı muhriplerle birlikte öylesine bakımlı, öylesine diri duruyordu ki, bakıp da 30 yıllık olduğuna inanmak güçtü.
Ama bir gece iki adet Sea Sparrow güdümlü füzesi zırhını deldi ve her şeyin sonu oldu.
Saat 22.00 sıralarında USS Saratogadan atılan ilk Sea Sparrow füzesi köprüüstüne isabet etti.
Savaş Harekat Merkezi (SHM) ve telsiz kamarası paramparça oldu. İki saniye sonra gelen ikinci füze ikinci top tareti ile ana bina arasına saplandı.
O kaotik ortamda komutayı 2. Komutan üstlendi, gemide çıkan yangın personelin üstün gayreti ile söndürüldü.
Ama içimizde yanan ateş, aradan tam 23 yıl geçmiş olmasına rağmen sönmüş değil.
imse bu olayın kaza olduğuna inanmıyor ama gerçeğin ne olduğunu da hala kimse bilmiyor.
Bilinen, 5 denizcimizin yaşamına mal olan bu olayın ardından TCG Muavenetin pert edilmesi, CV 40 USS Saratoganın yıldırım hızıyla emekliye ayrılması, gemide görevli subaylara disiplin cezası verilmesi
O günlerde sözü edilen tazminatların buharlaşması, bedel olarak hibe edildiği sanılan Knox sınıfı gemilerin de sonradan Türkiyeye satıldığının öğrenilmesi
Ve bir şey daha ABD mahkemelerinin, Bu adli bir olay değil, siyasi. Bizi aşar demesi ile dava dosyalarının kapatılması, Türkiyenin de bu sonuca sessiz kalması
Bugün (bu satırları yazarken dün olmuştu) Beşiktaş Meydanında, Barbaros Anıtının önünde hem hüzünlü hem de öfkeli bir grubun katıldığı anlamlı bir tören yapıldı.
Kendilerine Şahlanış Hareketi adını veren grup, Egede vurulan TCG Muavenette şehit olan askerlerimizi 23üncü yılda andı.
Barbaros Hayrettin Paşanın heykeli önünde toplanan grup Türk bayrağı açtı, Muavenet gemisinin resimlerinin olduğu dövizler taşıdı ve ABDnin Türkiyeye özür borcu olduğunu dile getirdi. Bu arada yaptıkları yazılı açıklamada olayın üstünkörü araştırılarak unutturulmaya çalışıldığı öne sürüldü.
Açıklamada, Türk gemisine isabet eden Sea Sparrow füzelerin basit değil, kapsamlı bir sisteme sahip olduğu, ateşlenmesi için altı farklı noktadaki düğmelerden yönetildiğine dikkat çekilerek, Olay sıradan bir ihmal değildir. Kazayla ateşlendiği belirtilen iki füzenin de geminin en hayati noktalarını hedef alması akıl dışıdır denildi.
Ne var ki, Beşiktaş Meydanındaki bu anlamlı tören de tıpkı Muavenet Faciası gibi gündemin gümbürtüsü arasında cılız bir ses olmaktan öteye gidemedi
Sigaraların ve içki kadehlerinin "zararlı" olduğu gerekçesi ile buzlanıp kapatıldığı ama silahların hemen her sahnesinde açıkça gösterildiği, düşmanlık, kötülük, entrika, kumpas konularını işleyen ekran dizileri ile uyuşan beyinlerdeki "duygu hücrelerine" ulaşamadı...
Egede Muaveneti vurdular duymazdan geldik, Akdenizde savaş uçağımızı düşürdüler kılımızı kıpırdatmadık, Irakta askerlerimizin başına çuval geçirdiler umursamadık Listeyi uzatmak mümkün
Ne demiş düşünür?
Geçmişin hesabını soramayanlar
geleceğin umudunu yaratamazlar...
Serdar Bapoğlu
İlginizi Çekebilir