2019 Sıfır Emisyonlu Hedef Raporu Hazırlandı

Cruise Industry News tarafından hazırlanan 2019 Sıfır Emisyonlu Hedef Raporu, hazırlandı. Sıfır emisyon, cruise endüstrisinin hem su, hem de hava için uzun vadedeki hedefidir. Sadece denizde değil, aynı zamanda limanlarda da geçerli olan bir hedeftir.

2015'ten bu yana, Uluslararası Deniz Ticaret Örgütü (IMO) tarafından kurulan SOx Emisyon Kontrol Bölgeleri, deniz yakıtlarındaki kükürt oranını yüzde 0,1 oranında kısıtlamıştır ve 2020 yılına kadar IMO yönetmelikleri, deniz yakıtlarında (ECA'ların dışında) % 0,5 oranında küresel bir kükürt sınırı koymaktadır. 2012'den beri yürürlükte olan bugün yüzde 3,5 olan limit; bundan önce yüzde 4,5 oranındaydı.

Uygulama ile birlikte, gemiler, düşük sülfürlü yakıtla çalışacak ya da ağır akaryakıtla çalışıyorsa, egzoz gazı temizleme ekipmanı (scrubbers) veya LNG de dahil olmak üzere alternatif yakıtlar kullanılmalıdır.

Yeni gemiler ayrıca ECA bölgelerinde ve II. Aşamada IMO Tier III NOx kısıtlamalarına uymak zorundadırlar.

Ayrıca, 2015 yılında başlayan yeni bir geminin yüzde 20 ve yüzde 30 daha fazla enerji verimli olması gerektiği ile ilgili olarak 2020 ve 2025 Enerji Verimliliği Endeksi gereksinimleri de geliyor.

Yeni gemiler, verimli enerji yönetim planları ve HVAC sistemleri, aydınlatma, enerji tasarrufu planları, gövde formları ve yağlama sistemleri ve dahası ile, bu hedeflere ulaşma yolunda hazır bir şekilde ilerliyorlar. Gelişmiş atik su arıtma sistemleri deşarj edilmiş suyu denize bırakır. Bununla birlikte yeni gelişmeler çöplerin yakıt gibi yakılarak bacadan atılmasıyla enerjiye dönüştürmenin sözünü de veriyor.

Aynı zamanda, liman toplumları, limanda yolcu gemilerinden gelen hava emisyonları konusunda daha fazla endişe duyuyorlar. Norveçli yetkililer, seyahat gemilerinin uğradığı popüler fiyord mirasının 2025 yılına kadar sıfır hava emisyonuna sahip olacağını açıkladı.

Daha uzun vadede, IMO 2050'yi, 2008 yılı başlangıçlı CO2 emisyonlarında yüzde 50'lik bir düşüş için hedef tarih olarak belirlemiş ve bu durumu düşük sülfürlü yakıt ve temizleyicilerden daha fazlasını gerektirecektir.

Bu nedenle gemi endüstrisi, hem denizde hem de limanda emisyonları azaltmak için teknolojilerin ve yakıtların geliştirilmesine aktif olarak katılmaktadır.

Şimdiye kadar, LNG, “sonraki” yakıt olarak odaklanıyor, ancak gemi uygulamaları için yakıt hücresi ve enerji depolama teknolojileri ve hidrojen, metanol ve amonyak gibi yakıtların yanı sıra güneş ve rüzgar enerjisi konusunda da çalışmalara devam ediliyor.

Sıfır emisyonlu gemilere giden yol uzun olabilir, ancak teknolojinin içinde olanlar sektörün oraya ulaşacağından emin.